18 Mart 2016 Cuma

Tallinn

BAŞKENT TALLİNN


Baltık ülkeleri dendiğinde hemen herkesin aklına Estonya, Letonya ve Litvanya gelir ancak Estonya'lılar köken olarak Finlilerle akrabadır. Şehirde dolaşırken çok Finli olduğunu belki farketmedik ama Helsinki'ye feribotla geçerken kalabalığı görünce iki ülke arasındaki sıcaklığı anladık ancak bunun asıl nedeninin Tallinn'in Helsinki'ye göre çok ucuz olduğunu duyunca haliyle şaşırdık. Tallin'in eski şehrinin 1977'de UNİCEF tarafından dünya mirası listesine alındığını söyleyip, 400.000 nüfuslu küçük ama şirin Baltık şehrini tanımaya başlayalım.
Şehrin önemli yerlerini rahatlıkla yürüyerek gezebilirsiniz. Gezilecek yerler zaten Eski Şehir bölgesinde ve burası da iki bölümden oluşuyor. All Linn denilen Aşağı Kent ve Toompea denilen Yukarı Kent.
Şehri gezmeye Toompea'dan başlamanızı tavsiye ederiz. Şehrin bu en yüksek yerinde Alexander Nevski Katedrali tüm ihtişamıyla karşımızda. Hemen karşısında ise pembe renkli Parlamento binası.


Şehrin yukarıdan görüntüsü ise gerçekten çok güzel.



Şehre indiğimizde bizi karşılayan parke taşlı güzel bir meydan, dar sokaklar, küçük dükkan ve evler oldu. Bu küçük şehri yürüyerek gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Şehir bize biraz Brugges'i çağrıştırdı yani Tallinn'de tam bir Ortaçağ tarihi şehri. Restoranlarda görevli yöresel kıyafetli insanlar bizi bir masalın içerisine sokuyor. Aşağı kentten çektiğimiz fotoğralarla hak vereceksiniz. Buyrun...









Dünya bir kitaptır, gezmeyenler sadece bir sayfasını okur”    St Augustine


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder