23 Mayıs 2016 Pazartesi

Monaco&Monte Carlo

Zenginliğin, Sosyetenin ve Kumarın Başkenti MONACO

Fransız rivierasında Cannes ve Nice'den sonraki durağımız Monako. Tam gün ayırma şansımız olmadığı için tercihimiz gecesini görmek. Monaco, Vatikan'dan sonra dünyanın en küçük 2. ülkesi (yaklaşık 40.000) ve tıpkı Vatikan gibi  çok zengin bir ülke. Ülke küçük olmasına rağmen, dünyada meşhur olması, Monte Carlo semti, kumarhaneleri ve televizyonlarda izlediğiniz, şehir içinde yapılan Formula 1 yarışlarının Monaco Grandprix ayağının burada yapılmasıdır. Bu nedenle de her yıl yaklaşık 5 milyon turisti ağırlamaktadır. Ülkede havalimanı yok, Türkiye'den buraya direk gelmenin en pratik yolu Nice ve daha sonrasında tren ya da otobüs ile ulaşmaktır. Nice'ten SNCF tren hattı ile yaklaşık 20 dakikada (6-7 €), Monte Carlo durağında inerek ulaşabilirsiniz. Nice'den "Gare Routier" otobüs istasyonundan her saat başı hareket eden 100 nolu otobüs (1,5 €) ile de ulaşabilirsiniz. Yaklaşık 1 saat sürebileceği için treni tercih etmek daha mantıklıdır.
 

Şehir tepeler üzerine kuruludur ancak endişelenmeyin, şehrin içerisinde bulunan ve ücretsiz kullanılan asansörler ulaşımı inanılmaz kolaylaştırıyor. Ülke/şehirde ilk durağımız Eski Şehir Bölgesi (Monaco-Ville) oldu. Önce Okyanus Müze-Akvaryumu'nun (Musee Oceanographique de Monaco) önündeyiz ancak geç vakit olduğundan içerisini gezme şansımız olmuyor. Müze önündeki küçük denizaltı ise bizi çok şaşırtıyor çünkü çocukluğumuzda televizyonlarda Kaptan Cousteau'nun belgesellerinde gördüğümüz denizaltının ta kendisi. Cousteau'nun uzun yıllar yönettiği Müze, 4000'in üzerinde deniz canlısını barındırıyor (giriş 15 €). Mecburen dışardan aldığımız fotoğraflarla yetiniyoruz.




Müzeden sonra Monaco Katedrali'nin (Saint Nicholas Cathedral) önüne geliyoruz. Katedral 1875 yılında inşa edilmiştir. Prenses Grace ve Prens III.Rainer'in mezarı da katedralde bulunmaktadır.




Öncelikle bu bölgeye gelmemizin nedeni olan Monaco Kraliyet Sarayı (Prince's Palace of Monaco) önündeyiz. Kraliyet ailesinin (Grimaldi ailesi) ikamet ettiği saray gece muhteşem görünüyor. Gece olduğu için muhafızların nöbet değişim törenini(saat  11.55)  ve 8 € karşılığı yaklaşık 30 dakika süren rehberli saray gezisini yapamıyoruz.




Sarayın iki tarafından gördüğümüz şehir manzarası ise muhteşem. Saray'ın bir tarafından Port Hercule Limanı ve Monte Carlo Casinosunun bulunduğu bölgeyi, diğer tarafından ise Port de Fontvielle bölgesini doyasıya seyrediyoruz.(Müze, Katedral ve Saray'ın bulunduğu Monaco-Ville bölgesine Monaco hat 1 ve 2 ile tek biniş 2 € karşılığında ulaşabilirsiniz)



Artık sabırsızlıkla beklediğimiz Monte Carlo bölgesine(Yeni şehir bölgesi) gidebiliriz. Burası casinoların, lüks alış veriş mağazalarının ve restoranların bulunduğu bölge. Meşhur Monte Carlo Casino'nu, yakınındaki Les Ballets de Monte Carlo'yu (Bale salonu) ve Opera de Monte Carlo'yu (Opera binası) dışarıdan görüp önümüze ilk çıkan casinoya giriyoruz. İçeride ordan oraya dolaşıp duruyoruz ancak fotoğraf çekmek yasak olduğu için görüntü alamıyoruz. Bir makinada biz de şansımızı deniyoruz. Belki çok yüklü para (5 €) kaybetmiş olabiliriz ama karşılığında ömür boyu "Monte Carlo'da kumar oynamış adamız" deme şansını satın aldık :)

 


"Gezgin bir yere varmak değil, keşfetmek için seyahat eder"  Goethe
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder