25 Ocak 2016 Pazartesi

Helsinki




 FİNLANDİYA VE BAŞKENT HELSİNKİ



 Tallinn'e kadar gelipte Finlandiya'nın başkenti Helsinki'yi görmemek olmazdı, bizde günübirlik Helsinki turu yapmaya karar verdik. İnternetten yaptığımız araştırma sonucu genel bilgi olarak şehrin önemli yerlerinin bir günde gezilebileceğini öğrenmiştik. Bilgi doğru idi ancak buralara gelmişken Helsinki'de bir gün kalmalı ve Lapland turu ilave edilmeli. Bu yazımızda sizlere Helsinki merkezini tanıtacağız ama eksik bıraktığımız yerler için bir kez daha gelmeyi istiyoruz.
Helsinki'yi tanıtmaya başlamadan önce Finlandiya ile ilgili internet ön çalışmamızda öğrendiklerimizi paylaşalım. Ülke 188 bin göl ve 180 bin ada ve adacıktan oluşan, nüfusu yaklaşık 5,5 milyon olan, refah düzeyi çok yüksek, moder, güvenli, yeşil ve temiz, kısaca dünyada yaşam kalitesi en yüksek ülkeler liginin zirvesine oynayan bir Baltık ülkesidir. Ülkenin % 90'ı Fin kökenli, resmi dili Fince ve İsveççe. Cadde ve sokaklardaki tabelalarda üstte Fince, altta İsveççe yazıyor.
Tallinn limanından gemiye biniyoruz ve geminin günübirlik Finlilerle dolu olduğunu görüyoruz, nedeni de özellikle içki fiyatlarının kendi ülkelerine göre çok ucuz olması. Yaklaşık 2-2,5 saat süren keyifli bir yolculuğun sonunda Helsinki Limanına ulaşıyoruz.



Bindiğimiz araçla şehir merkezine doğru yola çıkıyoruz. Helsinki şehir merkezinde ilk gezi noktamız Senato Meydanı ( Senate Square ) ve Helsinki ( Lutheron ) Katedrali. Senato meydanı şehrin en önemli meydanı, Helsinki Katedrali ise kubbesi ile neredeyse şehrin her yerinden görülebilecek kadar heybetli. Katedrale giriş ücretsiz ve 09.00-18.00 arası açık. Alman asıllı mimar C.L. Engel'in eseri olan Helsinki Katedrali'nin yapımı 1852'de tamamlanmış, o dönem Finlandiya Rusya'ya bağlıyken Engel'e bu işi veren Rus çarı II. Alexander'in heykeli de Katedralin önüne dikilmiş. Meydanda ayrıca Hükümet sarayı, Helsinki Üniversitesi ve Fin Ulusal kütüphanesi de bulunmaktadır.




Meydan gezimizi bitirdikten sonra şehri gezmeye devam ediyoruz. Helsinki, diğer Baltık başkentleri gibi, turistik yerleri rahatlıkla yürüyerek gezilebilir.  Yeşil renkli ve tarihi olduğunu düşündüğümüz tramvayın yanından geçerek meydana yakın Esplanade Parkına geliyoruz. Etrafı mağazalar ve kafelerle çevrili bu güzel parkta keyifle geziniyorve denize doğru ilerliyoruz. İlk göze çarpan turuncu tenteleri ile Market Meydanı (Market square). Bu pazar yerinde hem hediyelik hem de yiyecek içecek satıldığını görüyoruz. Yiyecekleri kilo ile değil litre ile satılması dikkatimizi çekiyor.





 Pazarda bir şeyler atıştırdıktan sonra denize doğru gördüğümüz heykel için yorum yok...





 Şimdi sırada heykelin arkasında tüm heybeti ile dikkat çeken ve gel gel diyen muhteşem binada. Burası bizce Helsinki Katedralinden daha ihtişamlı görünen Uspenski Katedrali. Rus mimarisi ile inşa edilmiş katedralin kubbeleri altın kaplama. Giriş ücretsiz ve 9.30-15.00 arası açık.



Uzaktan, Londra'daki London Eye'i andıran Finnair Sky Wheel'de gel gel diyor ancak maalesef zaman daraldı. Yukarıdan Helsinki'yi izleme fırsatını kaçırıyoruz. Gördüklerimiz dışında görmediklerimiz ise Sessizlik Şapeli, Temple Kilisesi ve Dizayn Müzesi. Eksiklerimizi not ediyoruz, kısmet olursa Lapland turunda tamamlarız diyoruz.




“Yolculuk bizi kendimize geri getirir" Alber Camus






  














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder