27 Mayıs 2019 Pazartesi

Köln

Köln
Orta Avrupa gezimizde yolumuzun üzerinde Köln şehrine günübirlik uğrayıp yolumuza devam edeceğiz ama kesinlikle farkındayız, evet bu olmadı, eksik kaldı. En önemli yerleri gezdik, eksiklik görmediğimiz yerlerde değil, gördüğümüz yerleri sindirememekte.
Köln Almanya'nın 4. büyük kenti ve nüfusu yaklaşık 1 milyon. Türkiye'den Köln'e direk uçuşlar mevcut ve uçuş yaklaşık 2.30 saat sürmektedir. Köln/Bonn havalimanı şehir merkezine 15 km.dir. S-13 nolu banliyö treni ile 15 dakikada şehir merkezine ulaşmak mümkündür.
Şehir içi ulaşım: Köln, 380 tramvay, 320 otobüs, U-Bahn ve S- Bahn trenleri ile kapsamlı bir ulaşım ağına sahiptir. Kısa mesafe ücreti 1.80 euro, uzun mesafe 2.60 euro, günlük bilet 7.50 euro ve 5 günlük bilet 11.10 euro. Biletler istasyonlardaki ve duraklardaki turuncu makinalardan satın alınabilir.
Gezilecek yerler: Başlı başına Köln'e gelmek için yeterli neden Köln Katedrali (Kolner Dom) elbette ilk sıradadır. Almanya'nın en büyük katedralinin yapımı  XIII. yüzyılda başlamış ve 632 yılda tamamlanabilmiştir. Gotik mimari ile dikkat çeken katedralin kuleleri ile yüksekliği yaklaşık 150 metre, alanı ise 7914 metrekaredir. Katedral UNESCO Kültür Mirası listesinde yeralmaktadır. Giriş ücretsiz, kuleye çıkış 4 euro, hazine+kuleye çıkış 5 eurodur. Dışarıdan fotograflar.






 Dış cephenin kararmış olması bakımsızlıktan değil. Katedral o kadar büyük ki beyazlatma çalışmaları bittiğinde ilk beyazlatılan yerler kararmaya başlamış oluyor. Katedralin içide muhteşem ancak içerinin biraz karanlık olduğunu söyleyebiliriz. Bu fotograflarda içeriden.







Katedral'den sonra istikametimiz önce Romano-Germanic Müzesi (Römisch-Germanisches Museum) (Roma dönemine ait bir çok eser bulunuyor) ve daha sonra Katedralin hemen arka tarafında, nerede ise Katedral'in yer aldığı tüm kartpostallarda görülen Hohenzollern Köprüsü. Köprüde ilk dikkat çeken, Avrupa'nın hemen her şehrinde örneklerini gördüğümüz, binlerce asma kilit. Yaklaşık 400 metrelik köprünün ortasına kadar yürüdükten sonra durup, Katedrali, Ren nehrini, köprüyü, köprülerin başında yeralan birbirine benzer 4 adet at üzerinde kral heykellerini ve biraz uzaktan yine gotik tarzda yapılmış Belediye Sarayını seyrediyor ve katedrale geri dönüyoruz.




Zamanın hızlı geçtiğini fark ediyoruz. Hemen Katedralin önünden başlayıp, Rudolfz'a kadar uzanan, trafiğe kapalı en meşhur alış veriş caddesi olan Schildergrasse'ye kendimizi atıyoruz. Gene burası kadar meşhur Hohe strasse'nin adını duyuyoruz ama zamanımız olmadığı için pas geçiyoruz.



Köln gezimizde en önemli gezi noktaların görüyoruz ama, bittimi? derseniz, hayır bitmedi. Eksiklerimiz başlıca şuralar; Panorama Binası, Kolumba, Schnütgen Müzesi, Köln Merkez Cami, Çikolata müzesi, Köln Hayvanat bahçesi, Ludwig Müzesi, Eski meydan(Alter Markt) ve Köln Hava Tramvayı. Yani mecburen yine gelmemiz gerekecek :)


"Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan, yeni okyanuslar keşfedemez"  Andre Gide














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder