29 Mayıs 2019 Çarşamba

Dresden

Almanya'nın Saksonya Eyaleti'nin merkezi olan Dresden'in tarihi 12. yy.a gidiyor. Başlangıçta bir Slav şehri olarak kurulmuş, daha sonra Prusyalılar tarafından yedi yıl savaşları sonucunda (1765-1763) ele geçirilmiş ve 1806-1918 yılları arasında, Saksonya Krallığı'nın başkenti olmuş. II. Dünya savaşı'nın sonlarında öyle ağır bombalanmış ki şehirde nerede ise taş üstünde taş kalmadığı gibi, 500 bin civarında sivil de hayatını kaybetmiş. Bugün bile şehri gezerken göreceğiniz tarihi barok eserlere hayran kalacak ve savaş öncesi şehrin nasıl olduğunu hayal ederken bile zorlanacaksınız. Kısacası, Elbe Nehri'nin kenarında küllerinden doğan bir şehir göreceksiniz. Avrupa'nın en büyük barok şehirlerinden biri olan Dresden için söylenen "Kuzeyin Floransası" benzetmesi ise, güzel sarayları, eşsiz kiliseleri, meydanları ve müzeleri ile bu tanıma tam uymaktadır.

Şehre ulaşım: Ülkemizden Dresden'e direkt direkt uçuş imkanı yok ancak Berlin ya da daha yakın konumdaki Leipzig'e uçmanız gerekiyor. Berlin veya Leipzig'den ise tren veya otobüsler ile kolayca ulaşabilirsiniz. Berlin'den yaklaşık 2 saat, Leipzig'den ise yaklaşık 1,5 saatlik tren yolculuğu ile şehrin merkezinde sayılan merkez tren istasyonuna (Dresden Hauptbahnhof) ulaşabilirsiniz. Otobüsler, özellikle biletinizi çok önceden satın aldıysanız, trene göre daha ekonomik olabilir. Dresden Otobüs Terminali de Hauptbahnhof ile yanyana ve çok merkezi olduğu için şehir merkezine yürüyebilirsiniz. Şehre ülkemizden direk uçuş bulunmuyor ancak başka ülkelerden veya almanya içerisinden havayolu ile Dresden Havalimanı'na (Flughafen Dresden) ulaşabilirsiniz.Bu durumda şehir merkezine, 30 dk. da bir hareket eden ve 30 dk. süren bir tramvay yolculuğu (S Bahn-Line 2) ile veya otobüsler ile tramvay durağına kadar gidip, tramvay ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz.  
Şehir içi ulaşım: Şehrin gezilmesi gereken noktalarını keşfetmenin en güzel yolu yürümek. Tarih kokan sokaklarda sizi şaşkına çeviren dip dibe yerleşmiş eserleri göreceksiniz. Şehir içerisinde araç ihtiyacınız olur ise, 12 tramvay, 29 otobüs hattı, 4 nehir feribotu ve 2 teleferik hattı ile sıkıntı yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz. Biletinizi kullanmaya başlamadan önce damgalatmayı unutmayın. Toplu taşıma biletleri ve Dresden Kart ile ilgili güncel bilgiler için linkler: 

Gezilecek yerler: Dresten, güzel Elbe Nehri'nin kuzeyinde yer alan Yeni Şehir (Neustadt) ve güneyinde kalan Eski Şehir (Altstadt) bölgesi olarak ikiye ayrılabilir ancak gezginlerin görmek isteyecekler tarihi yapıların hemen hemen tamamı Altstadt Bölgesi'nde bulunmaktadır. Biz de zamanımızın tamamını tarihi bölgede geçirdik ama önce Elbe nehri üzerinden tarihi bölgeyi izleyerek başladık, bu nedenle de yazımıza tarihi Augustus Köprüsü'nden (Augustusbrücke) başlayalım istiyoruz. Uzunluğu 402 metre ve 17 kemerli olan köprü, 1727-1731 yılları arasında Saksonya Dükü ve Polonya Kralı olan II. August döneminde inşa edilmiş. Bugünkü köprü, II. Dünya Savaşı'nda havaya uçurulduktan sonra yenilenmiş halidir. Köprüden tarihi bölgeye geçtiğinizde Schlossplatz Meydanı içerisinde olacaksınız. Meydanın bir tarafında Bruhl Terası'nın ana merdivenlerini çıktığınıza, nehir görünümlü manzara çok güzeldir. Devasa görünümlü ve tepesinde cam kubbesi limon sıkacağına benzeyen muhteşem bina, Dresden Güzel Sanatlar Akademisi (Academy of Fine Arts Dresden-Hochschule für Bildende Künste Dresden) ve onun da yakınında Albertinum Müzesi bulunmaktadır. Adını Saksonya Kralı Albert'ten almış olan Müze, Picasso, Monet, Rodin gibi isimlerin çok zengin koleksiyonlarına sahiptir. Albertinum Müzesi, salı günleri hariç, her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık olup, giriş ücreti 12 €'dur. Geriye tekrar yürüyüp, merdivenlerden aşağı indiğinizde, Schlossplatz Meydanı'nda göreceğiniz devasa kilise, Dresden Katolik Katedrali (Katholische Hofkirche). 18. yy. da barok tarzda inşa edilen kilise, Köprü, meydan ve etrafındaki binalar ile harika bir görüntü oluşturuyor. Katedralin yan tarafında  Tiyatro Meydanı (Theaterplatz), meydanın ortasında ise, Kral Johann Heykel Anıtı (Statue of King Johann) bulunmaktadır. Çevresinde dört çeşmenin bulunduğu anıt bronzdan yapılmış ve 17 metre yüksekliğindedir. Meydana cephesi olan Dresden Opera Binası (Semperoper Dresden), 1841 yılında mimar Gottfried Semper tarafından inşa edilmiş. II. Dünya Savaşı öncesinde Strauss'un pek çok eserinin galalarına ev sahipliği yapan bina, savaşta yıkılmış, yeniden inşası ise ancak 1989 yılında gerçekleşmiştir. Akustik salonunun Scala Opera Binası ile yarıştığı Semperoper ile ilgili detaylı bilgi için link ( https://www.semperoper.de/ ). Tiyatro Meydanı'na bitişik konumdaki Zwinger Sarayı (Dresdner Zwinger) mutlaka görülmesi gereken bir saraydır. 18. yy. Orta Avrupa Barok mimarisinin zirve noktalarından biri olan bina, halen savaşın izlerini taşımasına rağmen, tam bir sanat eseri. Dikdörtgen planlı, iki katlı, ortasında havuzlar ve peyzaj alanları ve muhteşem heykelleri bulunan saray. Giriş ücreti 14 € olan saray ile ilgili tüm detaylı bilgi ve online bilet almanız için link;  ( https://www.skd.museum/besuch/zwinger-mit-semperbau/ ).  Zwinger Sarayı'ndan sonra hemen yakınında görülmesi gereken bir başka saray Residenzscloss. Bir çok yerde Dresden Kalesi (Dresden Castle-Royal Palace) olarak geçmekle beraber, aslında burası için saray demek daha doğrudur. Günümüzde bir müze kompleksi olan saray, aynı zamanda bir sanat kütüphanesine ve Dresden Devlet Sanat Koleksiyonları yönetimine de ev sahipliği yapmaktadır. Sarayda görülmesi gereken yerlerden Türk Odası'nı da (Turckische Cammer) gezmeyi unutmayın. Detaylı ve güncel bilgiler için link;  (  https://www.skd.museum/besuch/residenzschloss/ ).  Fürstenzug, çok ilgi çeken bir duvar. 1121-1918 yılları arasında görev almış Saksonya Kralları ve ailelerin resimlerinin işlendiği, tuval gibi duvar, tam 101 metre uzunluğundadır. 18. yy. da barok tarzda inşa edilen Kadınlar Kilisesi (Fraunkirche) şehrin simge yapılarındandır. II. Dünya Savaşı'nda yıkılmış ve uzun süre bu halde bırakılmış ama 1994'de Almanya'nın birleşmesinin ardından yeniden inşa edilmiş, 2004'te dış cephesi, 2005'te de iç cephesi tamamlanmış. Avrupa'nın en büyük kubbelerinden birine sahip olan kilise, ücretsiz olarak gezilebilmektedir. Kilisenin önünde Martin Luther Heykeli ve onun yakınında yer alan Ulaşım Müzesi (Verkehrsmuseum) ile yazımızı sonlandırıyoruz. Bir zamanlar kraliyet ahırı olarak kullanılan müze, bugün tarihi arabaların ve çok eski araba motorlarının harika bir koleksiyonuna sahiptir. 
Şehirle ilgili geniş bilgi için link;    https://www.dresden.de/en/tourism/tourism.php











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder