4 Mart 2019 Pazartesi

Strasbourg


Tablo gibi, masal gibi, rüya gibi...Hangisini kullanırsanız kullanın ama diğerlerininde de doğru olduğu bir şehir, Strasburg'dayız. Fransa, Almanya ve İsviçre'nin kesiştiği noktada, adeta hepsinden birşeyler almış bir Fransız şehri.  1988 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor ve 1992 yılından beri de Avrupa Parlamentosu'na ev sahipliği yapıyor. Şehir çok küçük ve önemli gezi noktaları trafiğe kapalı olduğu için şehir içi ulaşımda yürümeyi tercih edebilirsiniz. Zaten metronun da olmadığı kentte 6 adet tramvay hattı veya kiralayacağınız bisikletler ile ulaşım ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Ülkemizden direk şehre ulaşım için öncelikle Basel-Mulhouse havalimanına gelmelisiniz buradan Mulhouse servis ile 15-20 dk. mesafededir. Mulhouse tren istasyonundan tren ile Strasburg'a kolayca ulaşabilirsiniz.

Gezilecek yerler:

Avrupa'nın hemen her şehrinde mutlaka her turistin görmek istediği EN büyük ve önemli kilise vardır ya, işte bu kentte orası Strasburg Notre Dame Katedrali ( Cathédrale Notre Dame de Strasbourg). Yapımına 1015 yılında başlamışlar ama tamamlanması 1439 yılında tamamlanabilmiş. O dönemde 142 metre uzunluğu ile dünyanın en yüksek binası imiş. Kentin tam kalbinde yer alan gotik katedralin kulesine çıkabilir ve şehir manzarası izleyebilirsiniz. Katedralden çıktığınızda mimarisi ile dikkat çeken ve şehrin en eski evi olan Kammerzell Evi bulunuyor. 1427 yılında Alman mimarisi ile dikkat çeken ev bugün otel ve restoran olarak hizmet veriyor. Katedral ve çevresi gezimizde gördüğümüz Gutenberg Meydanı (Palace Gutenberg) ve meydandaki Gutenberg Heykeli (Modern matbaacılığın babası) sonrası restoran ve dükkanların arasından  ağır ve keyifli adımlara masal dünyasının tam içine gireceğimiz yere yürüyoruz.




Katedral sonrası ayaklarımız bizi masal diyarının tam ortası olan Petite France (Küçük Fransa) bölgesine götürüyor ama şimdiden muhteşem Alsace evleri arasında kendimizi kaybediyoruz...




Nehir kenarına geldiğinizde ise rengarenk evler arasında emin olun önce kendinizden iyice geçecek, sonra her köşesinde fotoğraf çekecek ve sonunda da kendinize buradan ayrılmak istemediğinizi fısıldayacaksınız. Her noktasında bulunup bu güzelliği uzun uzun solumanızı tavsiye ederiz.


Şehri gezmeye nehir gezisi ile devam edebilirsiniz bunu için Batorama adındaki üstü cam botlarla L'ill nehrinde tekne turu önerisinde bulunmak isteriz. Tur boyunca hem şehri tanıma fırsatı hem de AİHM ve Avrupa Parlamentosu'nu görme fırsatınız oluyor. Botlar katedrale çok yakın bir yerden kalkıyor.







Masal şehirde elbette göreceğiniz başka kilise ve müzeler de var. Aziz Thomas Kilisesi ( Église Saint Thomas de Strasbourg) ile Alzas Müzesi ve Tarih Müzesi önemlilerindendir. 


Tek üzüntümüz ise ışıklar şehri olarak ünlenmiş Strasburg'un gecesini görememek oldu. Gezimiz bittiğinde ise uzaktan ve yakından görüntümüz buydu :)




Biliyormuydun "Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı"







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder