Genelde Alman köy ve kasabalarında çokca görülen şeker tadındaki ahşap evler, arnavut kaldırımlı dar sokaklar ile Rüdesheim'de Orta Çağ dokusunu ve kokusunu yansıtıyor. Kocaman bir vadinin ortasında ve Ren Nehri'nin kıyısına konumlanmış bu güzellik, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girme başarısını da göstermiş. Rüdesheim'i dünyaya tanıtan önemli özelliği, çok geniş bir alana yayılan üzüm bağları ve Ren şarap endüstrisinin merkezi olmasıdır. Eylül ayında burada şarap festivali yapıldığı da aklınızda bulunsun. Rüdesheim'de 350 çeşit şarap üretildiğini duyunca inanmakta zorlandık. Aslında şehir merkezinden hareket eden telesiyej ile üzüm bağlarının üzerinde bir yolculuk yapıp, tepedeki Niederwald Anıtı ile Rüdesheim-Ren Nehri manzarasını seyretmeyi isterdik ama zamanımız kısıtlı olduğu için yapamadık (telesiyej tek yön 5 €, gidiş-dönüş 7 €). Bunu yapamadık ama buraya kadar gelip, bir şarap mahzenine uğramadan ve tadım yapmadan gitmek olmazdı. Şehirde bira içeceğiniz bir çok mekan var ama içki sokağı olarak bilinen Drosselgasse bizim tercihimiz oldu.
Telesiyej için güncel bilgi alabileceğiniz link; https://www.seilbahn-ruedesheim.de
Dosselgasse için bilgi alabileceğiniz link; https://www.drosselgasse.de
Üzüm bağları ve şaraplarından başka, dünyada eşi veya benzerini zor göreceğiniz "Siegfried' Mechanisches Musikkabinett" Müzesi de çok meşhur. 1780-1930 yılları arasında üretilmiş müzik aletlerinin sergilendiği müze rehber eşliğinde ve yaklaşık 45-50 dk.sürüyor (giriş 7,5 €)
Müze için link; https://www.smmk.de/pages/de/willkommen.php
Zamanımızın geri kalanında kendimizi şehrin dar sokaklarına bıraktık, biraz nehrin kenarında yürüdük ve iyi ki gelmişiz dedik. Tavsiyemiz, Rudesheim için, siz bizden daha fazla zaman ayırın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder