19 Mart 2016 Cumartesi

Bled Gölü

Mavi - yeşil orkestradan muhteşem bir eser; Bled

Hani duymuşsunuzdur "Ljubljana'ya giderseniz, Bled gölünü mutlaka görün" derler, bizce bunu değiştirmek lazım "Bled Gölüne gittiğinizde, zamanınız kalırsa Ljubljana'ya da uğrayın". Özellikle huzur ve sessizlik aradığınızda aklınıza gelen yerlerden birisi Bled olsun. Göl ile ilgili gezi yazısının az, resmin ise fazla olması gerektiğine inanıyoruz, bu nedenle kısa bir bilgi sonrası gölü sizlere fotoğraflar ile tanıtmayı tercih ediyoruz.
Slovenya'nın başkenti Ljubljana'ya yaklaşık 50 km uzaklıktaki Bled'e, şehir istasyonundaki otobüslerle yaklaşık 1 saatte ulaşabilirsiniz veya civardaki başka güzellikleri de görmek için araba kiralayabilirsiniz. Nüfusu onbinden biraz fazla olan Bled, Julian Alplerinin eteğinde yer alır. Denizden yüksekliği 475 metre olan harika bir gölün kenarındadır. Gölün çevresi yaklaşık 8 km. ve en derin noktası yaklaşık 30 m.dir. Gölün ortasında bir ada ve adanın ortasında da 99 merdivenli bir kilise (St. Maria Kilisesi) bulunmaktadır. Gölün kenarında yürümeye ve bisiklete binmeye müsait yol vardır. Adaya ulaşım gölün kirlenmesini engellemek için, Pletna denilen motorsuz teknelerle sağlanmaktadır. Gölün kenarında gölden 140 m. yüksekte Bled Kalesi (Slovence; Blejski Grad) bulunmaktadır ki zaten geziye de bu kaleden başlamak çok isabetli olacaktır. Bizde size bölgeyi kaleden başlayarak tanıtalım istiyoruz.
Göl kenarından yürüyerek kaleye çıkmak mümkün ama oradaki güzellikleri doyasıya yaşamanızı engelleyebileceğinden tavsiyemiz aracınızı kullanmanız. Zaten kalenin çok yakınına kadar aracınızla gidebiliyorsunuz. Burada park ettikten sonra taşlı yolla hemen kaleye ulaşıyorsunuz.



Kaleye ulaştığınızda ilk yapmanız gereken şey sakin olmak çünkü manzara ile şok olacaksınız. Hiç acele etmeyin, doyasıya bu manzarayı seyretmelisiniz. Haksızmıyız...



Biz doyasıya manzarayı seyrettik ve sonunda mutluluğun resmini yaptık :)



Sonra kendimize geldik, hadi kaleyi gezelim dedik, önce müzeyi gezdik.


Matbaaya mutlaka uğrayın, çok dost canlısı bir arkadaş sizi karşılayacak ve isterseniz size adınızı soyadınızı ve geliş tarihinizi basacağı kağıdı verecektir.



Sonra da şarap evini ziyaret ettik.


Kale gezimizden sonra göl kenarına iniyoruz ve bu kez aşağıdan kaleyi böyle görüyoruz.




Göl kenarından adanın ve kilisenin görüntüsü de meğer kaleden göründüğü kadar güzelmiş.



Göl kenarındaki bir kafede önce Bled'in meşhur tatlısını (kremsnita) tadıyoruz ve sonra göl kenarındaki sevimli dostlarıda doyurarak gezimizi tamamlıyoruz.


 






"Mutluluk gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil.”   Epiktetos


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder