Vilnius

Vilnius, Litvanya'nın başkenti ve yaklaşık 600.000 nüfusu ile de en büyük şehridir. Kuruluşu ve başkent oluşu 14. yüzyıla dayanıyor. Uzun süre yaşadığı işgalden sonra 1991 yılında bağımsızlığını kazanmış ve 2009 yılında da Avrupa Kültür Başkenti olmuş, güzel ve sakin bir Baltık şehridir. Eski şehir (old town) bölgesi, sahip olduğu yaklaşık 1500 tarihi yapı ile, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. En büyük sevdaları ise galiba basketbol. Baltıklar malum, iklim olarak çok soğuk bir coğrafyaya sahip, bu nedenle bizim yaptığımız gibi, sizlere de tavsiyemiz yaz aylarında gitmeniz. Şehirde tüm çeşmelerden temiz içme suyu aktığını, suya para vermeyeceğinizi müjdeleyelim. Son olarak Litvanyalıların Hristiyanlığa en geç geçen Avrupa uluslarından biri olmasına rağmen, adım başı bir kilise ile karşılaşacağınızı da söyleyip, ulaşıma geçelim.

Şehre ulaşım: Ülkemizden direk, yaklaşık 2 saatlik uçuş ile ulaşmanız mümkün. Şehrin güneyinde bulunan Vilnius Uluslararası Havalimanı, şehre 5 km. uzaklıkta olduğu için havalimanındaki otobüsler ile yaklaşık 15-20 dakikada şehre ulaşabilirsiniz. Başka şehirlerden Vilnius'a ise tren veya otobüs ile kolayca ulaşabilirsiniz. Otobüs terminali, tren garının hemen yanında bulunmakta, tren veya otobüs ile şehre ulaştığınızda eski şehir bölgesinin başlangıcı olan Şafak Kapısı'na da (Gates of Dawn) zaten çok yakınsınız.
Şehirler arası otobüsler için; https://www.autobusubilietai.lt   veya   https://www.luxexpress.eu/en
Vilnius Otobüs Terminali bilgisi için;   www.autobusustotis.lt
Trenler için;   https://www.litrail.lt/en/home
Şehir içi ulaşımda otobüs, troleybüs veya bizim yaptığımız gibi yürüyüş, alternatiflerdir. Mecbur kalırsanız, diğer Avrupa ülkelerinden daha ucuz olduğu için, taksiyi de tercih edebilirseniz. Şehir içerisinde sadece otobüs ve troleybüs kullanımı için Vilnius Card yeterli olacaktır. Bu elektrononik kartın ücreti 1,5 € olup, istediğin kadar para yükleyebiliyorsunuz. 30 dakika, 60 dakika veya bir kaç gün boyuncaq kullanabileceğiniz kart seçenekleri de bulunmaktadır. Biletleri  incelemek isterseniz link;   www.vilniustransport.lt/uploads/images/MORE_INFORMATION.jpg
Vilnius Pass ile ücretsiz ulaşımın yanı sıra bir çok müzeye de ücretsiz veya indirimli giriş hakkı kazanırsınız. Kart ile beraber verilecek olan broşürü yanınızda bulundurun çünkü ücretsiz girişler için broşür içerisindeki  "Free Admission" kağıdını koparıyorlar. 24 saatlik kart ücreti 18,99 €, 48 saatlik kart ücreti 28,99 € ve 72 saatlik kart ücreti ise 34,99 €'dur.
Güncel kart bilgileri için link;   https://www.govilnius.lt/visit-vilnius/get-vilnius-pass
Müzeler ile ilgili detay bilgi için link;   https://whichmuseum.com

Gezilecek yerler: Vilnius'ta görülmesi gereken yerlerin nerede ise tamamı eski şehir (old town) bölgesinde bulunmakta. Tren garı veya yanında bulunan otobüs terminaline ulaştıysanız, eski şehir bölgesine giriş kapısı olan Şafak Kapısı'na (Gates of Dawn) bir kaç dakika yürüme mesafesindesiniz. Eski şehrin bir ucu Şafak Kapısı, diğer ucu ise Vilnius Katedrali'nin de yer aldığı Katedral Meydanı'dır. Bu iki ucu birleştiren ise, şehrin en popüler caddesi olan Pilies Caddesi ile devamındaki Didzioji Caddesi'dir. Şehrin güzelliği elbette sadece bu güzergah üzerinde bulunmuyor, ara sokaklara dalıp, arnavut kaldırımlı dar sokaklarda kaybolmanın keyfine de varmanızı öneririz.
Katedral Meydanı şehrin ana meydanlarından birisidir. Meydana da ismini veren Vilnius Katedrali meydanda bulunuyor ve ülkenin en önemli katolik kiliselerinden birisi. Katedral deyince elbette aklınıza devasa, gotik bir yapı gelebilir ama burası ülkenin büyüklüğü ölçüsünde, mütevazi bir kilise. Böyle dedik diyede hafife almayın çünkü tarihi bir yapı. Yıllar içerisinde pek çok kez tadilat görmüş. Sovyet döneminde kapatılarak, resim galerisi olarak kullanılmış, 1988 yılında ise tekrar kilise statüsüne kavuşmuş. Katedral'e ait detaylı bilgi için link;   https://www.katedra.lt
Katedral Meydanı civarında görülmesi gereken bir çok yapı bulunmakta. Litvanya Ulusal Müzesi (Lietuvos Nacionalinis Muzıejus) (link:   http://www.lnm.lt ) , Tarih Müzesi (Gediminas Castle Tower) , Oyuncak Müzesi (Toy Museum) , Uygulamalı Sanatlar ve Tasarım Müzesi (Museum of Applied Arts and Design) aklımıza gelenler.

Katedral Meydanı gezisini tamamlayıp Pilies Caddesi'ne girdiğinizde şehrin en eski ve en popüler caddesindesiniz. Devamındaki Didzioji Caddesi ile beraber, bol miktarda hediyelik dükkanlar, restoranlar, kafeler arasında keyifle gezebilirsiniz. Baltık Denizi'nden çıkan kehribar (amber) dünyaca meşhur, cadde boyunca kehribardan yapılmış objelerin satıldığı dükkanlara göz atmanızda fayda var, böyle bir fırsatınız bir daha olmayabilir. Tabi cadde üzerinde göreceğiniz büyükelçiliğimiz ve dünyanın en güzel bayrağı önünde fotoğraf çektirmeyi unutmayın.

Literatu Caddesi'nde (Literatu Gatve) ilginç sokak örneklerinden birisini göreceksiniz. Küçük cadde boyunca Litvanya ile ilişkili olan önemli insanların çalışmalarına dair simgeler duvarları süslüyor.

Vilnius'da çok miktarda kilise bulunmakta, bizim gördüklerimiz içerisinde en farklı ve güzel olanı Aziz Anne Kilisesi (St. Anne's Church) oldu. Mimari yapı sevdalıları usanmadan hem dışını hem de içini inceleyebilir. Gotik yapıdaki eserin mimarı Michal Enkinger ve yapım yılı 1500. Yapımında 33  farklı tuğla kullanılan kilise, günümüzde düğünlere de ev sahipliği yapıyor. Kilisenin yanında Bernardine Katolik Kilisesi, Vilnius Sanat Akademisi, Adam Mickiewicz Anıtı, karşı kısmında St. Michael Kilisesi ve biraz ileride beyaz boyası, kırmızı çatısıyla dikkat çeken Ortodoks Katedrali ile bol fotoğraf çekeceğiniz bir cazibe noktasıdır. Aynı zamanda Vilnius Nehri'nin de hemen yanındasınız.

Ara sokaklara mutlaka girmelisiniz. Sadece güzel yapılara değil, farklı insanlara ve etkinliklere de denk gelebilirsiniz. Doğrusu biz denk geldik.

Ve artık eski şehir bölgesinin diğer ucuna doğru geliyoruz. Şafak Kapısı'na yaklaşırken, çok kısa bir alan içerisinde vir çok kilise göreceksiniz. Holy Trinity Kilisesi, Kutal Ruh Ortodoks Kilisesi, St. Theresa Kilisesi, Meryem Ana Şapeli ve nihayet,  Şafak Kapısı (Gates of Dawn). Geçmişteki 9 şehir kapısından günümüzde tek ayakta kalanı. İnanışa göre bu kapıdan geçince tüm günahların affolunuyormuş. II. John Paul tarafından ziyaret edilerek kutsandığı için mi, yoksa kapının üstünde, şehri saldırılardan koruduğuna inanılan Meryem Ana görselinden dolayı mı böyle inanılıyor! bilmiyoruz ama tek bildiğimiz bu güzel şehri gezmekten biz çok keyif aldık.