21 Mart 2016 Pazartesi

Selanik

Komşumuz Yunanistan'ın Atina'dan sonraki 2. büyük şehri Selanik'dir. Yunanlılar için şehrin adı Thessaloniki ama biz Selanik deriz ve derken de gözlerimizin içi güler çünkü Ata'mızın doğduğu bu şehir, bizim için çok özeldir. MÖ. 316'da Makedonya Kralı Kassandros, Büyük İskender'in de kız kardeşi olan, karısı Therman Thessaloniki'nin adını şehre vermiş. Binlerce yıllık tarihinden dolayı Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait çok sayıda esere ev sahipliği yapıyor. Şehri gezerken bu köklü tarihin miraslarına şahitlik edeceksiniz.
Yunanistan'ın 2. büyük şehri dediğimize bakmayın, yaklaşık 400 bin nüfusu ile orta büyüklükte bir şehir ancak bir liman ve üniversiteler şehri olması nedeniyle her daim hareketli ve cıvıl cıvıldır. Şehir ile ilgili kısa bir araştırma yaptığınızda bile belki en çok karşılaşacağınız bilgi, Selanik'in İzmir'e çok benzediği olacaktır. O zaman biz de kuralı bozmayalım, gözlerinizi kapayıp İzmir'i hayal edin, biz de size onların İzmir'ini anlatalım.
Şehre ulaşım: Ülkemizden Selanik'e ulaşmak için birden fazla alternatife sahipsiniz. Birincisi, bir saatten biraz daha fazla sürecek olan, uçak yolculuğu. İkincisi, yaklaşık 10 saat sürecek olan otobüs yolculuğu. Birden fazla otobüs firması Selanik'e sefer yaptığı için internetten araştırma yapmanızı öneririz. Genellikle seferler gece oluyor, sabah saatlerinde şehre vardığınız için de tam gün size kalıyor. Üçüncü alternatifiniz ise şahsi aracınız ile ulaşımdır. Bunun için güzergahınız Edirne ve İpsala sınır kapısı olacaktır. Önce bizim, daha sonra Yunanistan tarafında pasaport işlemini yaptıracaksınız ve artık Yunanistan topraklarındasınız. Selanik'e ulaşıncaya kadar geçeceğiniz Dedeağaç (Alexandroupoli), Gümülcine, İskeçe ve Kavala şehirlerine uğramanızı öneririz. 
Havalimanından şehre ulaşmak için 78 nolu otobüsü kullanabilirsiniz. Selanik-Makedonya Havalimanı (SKG) şehre yaklaşık 45 dakika uzaklıktadır. 2 € olan tek yön biletinizi terminal çıkışındaki gişelerden alabilirsiniz. 70 dakika geçerli biletinizle aktarma da yapabilirsiniz. Şehir merkezine kadar gidebileceğiniz bu otobüs ile isterseniz Merkez Tren İstasyonu veya Macedonia İnterCity Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne de gidebilirsiniz.
Şehir içi ulaşım: Selanik'te metro bulunmuyor. Küçük bir şehir ve görülecek yerler birbirine yürüme mesafesinde olduğu için toplu taşımaya ihtiyaç duymayabilirsiniz. Otobüs ağı yaygın ve tek yön ücreti 1 €, günlük bilet ücreti 4 €. Biletinizi otobüs içerisinden veya durak yakınındaki büfelerden alabilirsiniz. Otobüs içerisindeki makinelere okutmayı unutmayın. Bunun dışında 50 nolu otobüs turistler için, bu otobüs ile de yaklaşık bir saat sürecek güzel bir şehir turu yapabilirsiniz.
Şehrin ana otobüs terminali olan, Ktel Macedonia ise sahil şeridinde yer alıyor ve buradan şehir merkezine 8, 12 ve 31 nolu otobüsler ile ulaşım sağlanıyor.   

Gezilecek Yerler: Balkan gezimiz boyunca en heyecanlandığımız şehrin Selanik olduğunu söylersek, neden sorusu ile karşılaşmayacağımızı düşünüyoruz. Selanik, Atamızın, Atatürk'ümüzün doğup büyüdüğü şehir, evini göreceğiz, heyecanlanmamak mümkünmü? Bu nedenle Şehri tanıtmaya, Selanik Türk Konsolosluğu'nun yanında bulunan, Atamızın doğup büyüdüğü evden başlıyoruz. 1870'de Rodoslu Müderris Hacı Mehmed tarafından yaptırılan Bina, Osmanlı döneminden günümüze ulaşan çok az sayıdaki binalardan birisi. Daha önceleri o döneme ait eşyaların bulunduğu bina restore edildi ve müze olarak tekrar ziyarete açıldı.Giriş ücretinin olmadığı Atamızın evini, 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. İçerisinde maalesef Atamıza ait eşya bulunmuyor ancak bahçede Ali Rıza Efendi'nin diktiği nar ağacını görebilirsiniz. Atamızın Evi ile ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için link;   https://www.ktb.gov.tr/TR-96346/selanik-ataturk-evi.html  
 



Selanik'te bir çok dini yapı bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerinden biri, Atamızın evine 10 dakika yürüme mesafesinde bulunan, Aya Dimitri Kilisesi'dir. Doğu Roma İmparatoru I. Konstantin, MS 324 yılında Hristiyanlığı devlet dini olarak kabul ettiğinde, Aziz Dimitrios'un onuruna, Roma hamamı kalıntıları üzerine yaptırdığı kilise, adını da buradan almış. Osmanlı döneminde 1493 yılında, Kasimiye Camii adında camiye dönüştürülmüş olan kilise, 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Yine birbirine çok yakın konumda olan, Aya Sofya Kilisesi, Acheiropoietos Kilisesi, Pantelemion Kilisesi, Panagia Dexia Kutsal Kilisesi ile Galerius Kemeri ve Rotundo görebileceğiniz önemli yerlerdir. Selanik'teki en farklı yapılardan biri olan Galerius Kemeri ve Rotunda mutlaka görülmelidir.


Sahile indiğinizde gözünüze ilk çarpacak olan yapı, şehrin simge yapılarından da biri olan, Beyaz Kule (White Tower) olacaktır. Sahil şeridinde tüm heybeti ile dikkat çeken kulenin tarihi 15. yy.a kadar dayanıyor. Osmanlı döneminde kule önce kale, sonra garnizon ve daha sonra da zindan olarak kullanılmış. Zindan olarak kullanıldığı dönemde, Sultan II. Mahmut'un emri ile kuledeki mahkumların hepsi kılıçtan geçirilince bir dönem Kan Kulesi adıyla anılmış. Kule beyaza boyandıktan sonra Beyaz Kule olarak bilinir olmuş ve 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmiş ve yine aynı yıl, Avrupa Kültürel Miras Kuruluşları Federasyonu'nun koruma ödülünü almış. 08.00-15.00 saatleri arasında, yazın 4 €, kışın 2 € karşılığında girip gezebilir, kulenin üstünde çok güzel şehir manzarası izleyebilirsiniz. Bilet ile beraber, Yunanca-Türkçe çeviri desteği veren cihazı da ücretsiz alabilirsiniz. Kule için link;       http://www.lpth.gr/indexeg.php






Selanik ile ilgili internette araştırma yaptığınızda en sık rastlayacağınız benzetme şüphesiz İzmir'e benzerliği olacaktır. İzmir Kordon sahili deniz dolgusundan dolayı geniş ana Selanik Kordon (Lefkos Pyros) daha dar. Beyaz Kule'den başlayarak kilometrelerce devam eden sahilde yürüyüş yapabilir, günü batırabilir, yorulduğunuzda ise kıyıda bulunan bir çok mekandan birine oturup, yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Yürümek yerine bisiklet tercih edebileceğiniz gibi sahilden bineceğiniz tekneler ile şehri bir de denizden seyredebilirsiniz.


Şehirde en kalabalık ve canlı yerlerin başında Aristoteles Meydanı geliyor. Osmanlı döneminde de canlı ama daha dar olan meydan, Fransız Mimar Ernest Hebrard tarafından bugünkü daha geniş ve modern yapısına kavuşturulmuş. Meydan genelde toplu buluşmalara, sokak sanatçılarına ve bir çok kutlamalara ev sahipliği de yapıyor. Kafeler, barlar ve alış veriş mağazaları ile hoş vakit geçireceğiniz bir alan, keyfini çıkarın.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder