Lizbon

Kaşifler Diyarı Lizbon

Avrupa'nın en batısında yer alan başkent Lizbon, yaklaşık 500.000 nüfusu ile Tejo Nehrinin (Rio Tejo) Atlas Okyanusu'na dökülmeden oluşturduğu koy üzerinde yer alır. İstanbul gibi tepeler üzerine kurulmuş şehir, insanları ile de sanki bizden gibidir. İspanya'da doğan ve Atlas Okyanusu'na ulaşan Tejo Nehri, 1000 kilometreyi geçen uzunluğu ile iber yarımadasının en uzun nehridir.
Havalimanı şehir ulaşımı: Yaklaşık 5 saat uçuş mesafesindeki aktarmasız uçuşla Lizbon Portela havaalanına indiğinizde şehre ulaşmak için bir çok alternatifiniz bulunmaktadır. Otobüs (5, 21, 22, 44, 45) ve taksi ile de ulaşım mümkün ancak metro, aorobus en yaygın kullanılanlardır. Kırmızı metro hattı ile "Aeroporto" metro istasyonundan bindiğinizde şehre ulaşabilirsiniz. Rossio'ya gitmek için "Alameda" istasyonunda inip, yeşil metro hattından 5 durak sonra "Rossio" istasyonunda olacaksınız.
Şehir içi ulaşım: Cartao Viva Viagem kartı, 0,5 € karşılığı alıyorsunuz  ve istediğiniz kadar para yüklüyor ve tekrar tekrar yükleyebiliyorsunuz. Burada çok önemli bir bilgi vermek istiyoruz, çünkü biz bu bilgiyi kötü bir tecrübe ile edindik. Kartı mutlaka ana metro istasyonlarında, bilet gişesindeki görevliden alın ve tüm toplu taşımalarda kullanacağınızı söyleyin. Biz nehrin öteki yakasında, Almada bölgesinde bir otelde kaldık, otel yakınındaki metro istasyonunda makinadan kartı aldık sonra da euroları yükledik ve atladık metroya sahile yani Cacilhas'a geldik, gemiye bineceğiz ancak kart geçersiz. Metrodaki görevli kartı inceledi ve bunun sadece Almada bölgesinde geçerli olduğunu söyledi. Yani Lizbon bölgesinde hiç bir ulaşımda geçmediğini anladık. Tekrar edelim, karta yükleme olayını görevliye yaptırın ve "Lisboa and Almada, all metro, bus, tram and ship" dediğinizde sürprizle karşılaşmayacaksınız. Makinadan aldığımızda "zapping" tuşunu tercih etmemiz gerektiğini öğrendik ama siz yine de bizce garanti yolu tercih edin (bu kartlarımızı iade almadıkları için biz de iki üniversite öğrencisine hediye ettik).
Şehirde, yeşil, kırmızı, sarı ve mavi olmak üzere, 4 metro hattı bulunmakta. Sarı ve mavi turistik değil, kırmızı havalimanına ulaştırır, yeşil ise turistik bölgelerde kullanacağınız hattır. Ayrıca nostaljik tramvaylar ve tramvaylar da (15 ve 28 en çok kullanılan) yoğun olarak kullanılmaktadır. Almada bölgesine ulaşımda ise daha çok feribot kullanılmaktadır.
Gezilecek yerler:Lizbon'u 3 gezi bölgesine ayırarak tanıtmak istiyoruz.
1. Belem bölgesi
2. Baixa-Alfama bölgesi
3. Almada bölgesi
Belem Bölgesi: Şehrin batı bölgesinde ve nehir kıyısında bulunan bölgeye ulaşmanın en kolay yolu, şehir merkezinden 15 nolu tramvaydır. Nehir kenarında göreceğiniz yapılardan biri, Meşhur Belem Kulesi'dir (Belem Tower-Torre de Belem). Şehrin çok önemli bir sembolüdür. 1519 yılında yapılmış kule, UNESCO Dünya Miras Listesinde yer almaktadır. 30 metre yüksekliğindeki kuleye çıktığınızda nehir tarafından baktığınızda Tejo nehrini ve 25 Nisan köprüsünü, kara tarafından baktığınızda ise çok güzel görünen Belem parkı ile şehir görüntüsünü göreceksiniz.(giriş 6 €)

Nehir kenarında göreceğiniz ikinci önemli yer ise Kaşifler Anıtı'dır. Vasco de Gama, Macellan gibi kaşiflerin bu şehirden çıktığını söylersek, şehre de kaşifler diyarı isminin verilmesinin isabetli olduğu görülecektir. Ülke özellikle Prens Henry döneminde kaşiflik ve denizcilikte çok ilerlemiştir. Anıtta önde Prens Henry ve arkada kaşifler gemi içerisinde tasvir edilmiştir. Anıtın önünde ise yerde kocaman bir dünya haritası ve harita üzerinde Portekizli denizcilerin tarihi yayılışlarının anlatımı gösterilmektedir. Anıtın önüne yani nehir kenarına geldiğinizde, 25 Nisan köprüsü ile Almada bölgesindeki İsa heykeli bu mesafeden bile harika görülmekte. 52 metre yüksekliğindeki anıta asansör ile çıkılabilmektedir. (giriş 4 €)

Nehir kenarından sonra yolun karşısına geçtiğinizde, ortasında kocaman bir havuzun yeraldığı çok güzel bir park (Jardim da Praça do Imperio) ve parkın solunda Belem Kültür Merkezi (Centro Cultural de Belem) bulunmaktadır.

Parkın karşısında gördüğünüz devasa bina Jeronimos Manastırı (Masteiro dos Jeronimos). İçerisinde Vasco de Gama'nın mezarının da bulunduğu Manastırın inşasına 1501 yılında başlanmış ve tamamlanması 70 yıl sürmüş. (giriş 10 €)

Manastırın doğu tarafında ise Deniz Müzesi (Museu do Marinha) bulunmaktadır.

Manastıra çok yakın olan şu meşhur Belem Pastanesini (Pastais Belem) artık görmek lazım. Meşhur pastasının (nata) tadına bakıyoruz ama bizce meşhurluğu sanki abartı  ya da bizim tatlıların hakkını vermiyoruz gibi geliyor. Tatlılarımızı yiyor ve şehir merkezine koyuluyoruz.

Baixa-Alfama Bölgesi:  Önemli bir turistik bölge olan Baixa ve Alfama'da gezimizin başlangıç noktası, nehrin kıyısında bulunan Ticaret meydanı (Praça do Comercio). Yönünüzü nehre çevirirseniz harika nehir ve üzerindeki kırmızı renkli 25 Nisan köprüsü ile karşı kıyıda İsa heykelini göreceksiniz. Meydanda nehri arkanıza aldığınızda ise meşhur Augusta Tak'ı (Arco da Rua Augusta) ve Augusta caddesinin (Rua Augusta) başladığını göreceksiniz.

Augusta kapısından geçtiğiniz andan itibaren artık Augusta caddesine girmiş oluyorsunuz. Trafiğe kapalı cadde boyunca mağazalar, restoranlar, cafeler ve sokak sanatçıları ilgimizi çekiyor, bu nedenle ağır adımlarla Rossio meydanına doğru ilerliyoruz. Bir anda sol tarafımızda beliren Santa Justa asansörü (Elevador de Santa Justa) dikkatimizi çekiyor. 1902 yılında yapılan asansör, günümüzde turistik amaçla kullanılıyor. Şehri panoramik olarak görmek isteyen turistler tarafından çok ilgi görüyor. 45 metre yüksekliğindeki asansörün yakınında "Chiado" metro istasyonu bulunmaktadır.

 Caddede yürümeye devam edip, Rossio meydanına (Praça do Rossio) ulaşıyoruz. Meydanda ilk dikkatimizi çeken IV. Petro'nun heykeli (Estatua de D.Petro IV) ve arkasındaki Ulusal Tiyatro binası (Teatro Nacional D.Maria II) oluyor. Tiyatro binasının yanında dikkat çeken bina ise Rossio tren istasyonudur (Rossio Train Station). Bu istasyondan kalkan trenler ise sadece Sintra'ya gider.

Tiyatro binasının diğer yanına geçtiğinizde ise harika bir içi yanmış kilise göreceksiniz (Igreja de Sao Domingos). Gerçekten çok ilginç bir kilise.

 Kiliseden sonra Rossio meydanının doğusunda kalan Figueira meydanına (Plaça da Figueira) geçiyoruz. Burada önce Kral John I (Statue of King John I) anıtını görüyoruz, kafamızı kaldırdığımızda ise karşımızda Lizbon Kalesi (S.Jorge Castle). Belem bölgesine gitmek isteyenler bu meydanda 15 nolu tramvaya bindiklerinde Belem bölgesine kolayca ulaşabilirler. Ayrıca bu meydanda 556 nolu nostaljik tramvay ile S.Jorge kalesi ve Lizbon Katedralini (Se de Lisboa) kapsayan bir tur yapabilirler.

 Rossio caddesinden Tak istikametine, dönüşe geçiyoruz. Tak'tan çıkıp sağa dönüyoruz ve kısa bir süre yürüdüğümüzde Lizbon Belediye Binası'nın (City Hall-Camara Municipal de Lisboa) önüne geliyoruz. Çok güzelmiş diyerek fotograflayıp devam ediyoruz.
 

Varmak istediğimiz yer yakınında Mercado da Riberia gözümüze çarpıyor, eh girmemek olmaz diyoruz ama sonra iyiki girmişiz diyoruz.

Artık nehir kenarındayız. Burası "Cais de Sodre" tren istasyonu ve aynı isimdeki metro istasyonu. Biz bunları da geçip iyice nehre yaklaşıyoruz çünkü artık otelimizin bulunduğu karşı yakaya yani Almada bölgesine bizi götürecek feribot iskelesine ulaşıyoruz. Almada için Cais de Sodre-Cacilhas hattını kullanmanız gerekiyor.

Almada Bölgesi: Almada bölgesinde de gelişmiş bir metro ve otobüs ağı bulunmakta. Bölgedeki görmeniz gereken önemli yer Brezilya'dakinden esinlenilerek yapılmış olan İsa Heykeli'dir (Cristo Rei).

İsa heykelinin önünden göreceğiniz 25 Nisan Köprüsü (Ponte 25 April Abril) ile şehrin manzarası ise büyüleyici. Buraya ulaşmak için yapmanız gereken, feribottan indikten sonra 101 nolu otobüse binerek tepede Cristo Rei durağında inmek olacak. Aynı yolla feribot iskelesine gidebilirsiniz yada aşağıya kadar 10-15 dakika yürüyerek metroya binip, ilk istasyon olan "Cacilhas"da inebilirsiniz, feribot hemen karşınızda. Ancak biz tabiki doğruca otelimize gidiyoruz. Hoşçakal Portekiz.

"Ne kadar uzağa gidersem kendime o kadar çok yakınlaşıyorum"   Andrew McCarthy