13 Ekim 2017 Cuma

Beyrut


Bir süredir gitmeyi düşündüğümüz bölgede uygun şartlar oluşunca Beyrut'a gitmeye karar verdik. Her zaman yaptığımız gibi internetten araştırmalarımızı yaptık, dersimize çalıştık ve yola düştük. Çok kozmopolit bir yapıya sahip Lübnan, 1975-1990 yılları arasında iç savaş yaşamış ve tahminen 150.000 insan kaybı vermiş bir ülke. İç savaş dönemi öncesi doğunun Parisi olarak anılırken bugün hala o savaş yıllarının yaralarını sarmaya çalışıyor. Ülke artık iç barışı sağlamış, farklı din ve mezheplerin ortak yönetimine geçmiş. Daima Cumhurbaşkanı Hristiyan, Başbakan Sünni ve Meclis Başbakanı Şii olan bir sistem kurulmuş ancak halkın siyaset ile ilgilendiği söylenemez. Bu durumun en belirgin göstergesi ise son genel seçimde halkın katılımının % 17 olmasıdır.

Beş günlük gezimizde, bu farklı ülkede, dikkatimizi çeken şeyleri paylaşalım istiyoruz.
- Halk büyük oranda zenginliği de, fakirliği de çok uçlarda ve yanyana yaşıyor. Çok lüks evler ile çok eski evleri, yollarda inanılmaz lüks arabalar ile çok eski arabaları yanyana görüyoruz. Trafikte ortak özellikleri ise kurallara uymamaları.
- Farklı dinlerin ibadethaneleri de yanyana ve çok güzel görüntü oluşturuyorlar.
- Lübnan'a dolar ile gidebilirsiniz. Her yerde geçerli ancak elbette para üstünü Lübnan parası olarak alırsınız. Döviz bürolarında da, alışverişte de 1 dolar = 1.500 LL' dır ve bu durum standart olduğu için yanlış bir durumla karşılaşmazsınız, kesinlikle endişelenmeyin.
- Restoran sayısına şaşırmayın çünkü bu ülkenin mutfağı dünyaca meşhur. Fiyatlar yüksek olmakla beraber kebaplarını ve mezelerini tatmalısınız.
- Ortadoğu'da bir Arap ülkesine gidiyorsunuz diye çöl ve deve göreceğinizi düşünmeyin, ikisi de yok. Hatta otantik çarşı pazar da düşünmeyin, burdaki Souq'lar bizim AVM'lerden daha lüks.
Havalimanından şehre ulaşım: Beyrut, İstanbul'dan 80 dakika uçuş mesafesinde, şehir merkezi ise boş trafikte 10-15 dakika sürüş mesafesindedir. En hızlı tek ulaşım aracı ise taksiler ancak kesinlikle pazarlıksız binmeyin. Üst sınırı 20 dolar olarak belirleyin, gerisi sizin pazarlığınıza kalmış. Havalimanı içerisinden başka ulaşım imkanı yok ancak dışarı çıktığınızda göreceğiniz minibüslere el kaldırıp, 1.000 LL karşılığında Downtown'a gidebilirsiniz.
Şehir içi ulaşım: Metro ve tramvayın olmadığı şehir içinde en hızlı ve pratik ulaşım aracı yine taksiler. İki farklı taksi var, kırmızı plakalı olanlar dolmuş gibi çalışıyorlar ama siz yabancısınız, mutlaka pazarlığınızı yapın. Biz iki kişi için hep 5.000 LL verdik ve sorun çıkarmadılar. Mesafeye göre yakın olandan başlayarak herkesi istediği yere bırakıyorlar yani ilk binen ama son inen olabilirsiniz. Beyaz plakalı olanlar ise gerçek taksilerdir, size aittir ve elbette fiyatları biraz daha yüksek. Korniş boyunca olduğu gibi (15 nolu) bazı hatlarda çalışan minibüsler var (1.000 LL), biz bir kez denedik ama tavsiye etmiyoruz.
Beyrut içerisinde olduğu gibi, şehrin yakınlarında yeralan Jeita Grotto, Harissa ve Byblos gezileri içinde yine taksi kullanmak zorundasınız. Araç kiralayarak aracı kendinizin kullanmasını önermiyoruz çünkü inanılmaz trafik, kurallara asla uymayan sürücüler ve yetersiz tabelalar sizi zorlayacaktır. Türkçe konuşabilen şoförlü araç kiralanabilir, ancak biz bunu da güvenilir bulmadık ve 3,5 yıldır Beyrut'ta yaşayan, turizm işiyle uğraşan, karadeniz çocuğu genç bir rehber ile anlaştık. Rehberimiz Barbaros Tuna yıllarca Bodrum'da yaşamış, eski milli sörfçü ve çok hoş sohbet arkadaş. Güvenilir bir rehber ile gezmenizin avantajını sizin de yaşayabilmeniz için bilgilerini paylaşıyoruz. (mail: tunabarbaros@gmail.com   telefon: +961 70 547 830)


Gezilecek yerler: Beyrut'ta gezilecek 5 ana bölge bulunuyor. Hamra, Korniş (Sahil yolu), Downtown, Gemmayzeh ve Achrafieh (Eşrefiye). Otelimizin bulunduğu Hamra bölgesi şehrin eski yerleşim alanı. En önemli caddesi Al Hamra Street üzerinde, paralel uzanan caddeler ve ara sokaklarda kaybolarak gezebilirsiniz. Sayısız restoran, mağaza, cafe ve dükkanlar ile bölge her zaman çok kalabalık. Çok keyif aldığımızı söyleyemeyiz ama dar sokaklarda biz de turladık.

Bir ucu Güvercin Kayalıkları (Pigeon Rocks) ile başlayan ve Zaitunay Bay 'a kadar uzanan Sahil Yolu (Korniş) çok keyifli ancak boydan boya yürünmesi pek mümkün değil. Bizim en çok sevdiğimiz yer, muhteşem manzarası ile Güvercin Kayalıkları oldu. Gecesi ve gündüzü ile manzarası doyumsuz seyir terasına defalarca gittik. İşte ömür uzatan manzara...




Korniş boyunca yürürken çok lüks evler, arabalar, spor yapan insanlar ve yat limanı (Zaitunay Bay) ile keyifli anlar yaşayabilirsiniz. İsterseniz yat limanınında bisiklet kiralama şansınız da bulunmakta.

  
Downtown bölgesi Solidere olarak da biliniyor. Solidere, Hariri ailesinin inşaat firmasının adıdır. Yaptıkları inşaatlar ile bölgeye damga vurmuşlar. Hamra'dan taksiye binip, mavi kubbesi ile şehrin simge yapılarından olan, Mohammad Al-Amin Mosque ile hemen yanında bulunan St. Georges Maronite Cathedral arasında iniyoruz. Cami 2002-2007 yıllarında yapılmış, mimarı ise Azmi Fakhuri. İç ve dış mimarisi harika, avizeler ise çok göz alıcı.


Camiden çıkıp sola döndüğünüzde eski Başbakan Rafic Hariri'nin mezarı ve devamında da Opera Binası (Opera House) bulunuyor. Caddenin karşısında denize doğru uzunlamasına bir meydan (Martyrs Square) ve ortasında meydana adını veren Şehitler Anıtı (Martyrs Monument) bulunuyor. Anıttaki mermi delikleri ise, savaşın acımasız yüzü unutulmasın diye olmalı, olduğu gibi duruyor.



Cami ve katedralin arkasında bulunan Roma Kalıntıları'nı (Roman Remains) inceleyip katedrale (St. Georges Maronite Cathedral) yöneliyoruz. Beyrut'un en eski kilisesi olan katedrali geziyoruz ancak bizim en çok ilgimizi çeken cami ve katedralin yanyana güzel görüntüsü oluyor.


Katedral'den çıkıp sağa dönüyoruz, Roma kalıntılarının devamını geçtikten sonra sağımızda Saat Kulesi'ni görüyoruz. Saat, Yıldız Meydanı'nın (Nejmeh Square) ortasında yer alıyor. Saatin bir tarafında St. George Greek Orthodox Church ve St. Elias Greek Catholic Church ile Arkeoloji Müzesi yer alıyor.


Saatin diğer tarafında Parlamento Binası (Lebanese Parliament), binanın arkasında Roma Hamam Kalıntıları (Roman Baths Vestiges) ve kalıntıların ortasındaki merdivenlerden çıktığınızda ise Hükümet Binası (Grand Serail / Government Palace) yer alıyor.


Saatten denize doğru indiğinizde Al-Omari Mosque, caddeden karşıya geçtiğinizde, Belediye Binası (Beirut Municipality) ve onun da yanında geniş bir araziye konumlanmış Beyrut Çarşı (Beirut Souks) bulunuyor. Beirut Souks, adı sizi heyecanlandırmasın, her türden otantik malların satıldığı tam bir Arap Çarşısı zannetti iseniz yanıldınız. İnanılmaz lüks mağazaların sadece vitrinlerine bakarak şöyle bir dolaşacağınız bir çarşı. İnternette dersimize çalışırken, çarşının önünde gördüğümüz I LOVE YOU ise artık yok, kaldırmışlar.



Çarşının deniz tarafından çıktıktan sonra, 10 dk. yürüme mesafesindeki Marina bölgesine (Zaitunay Bay) ulaşıyoruz. Biz, önünde "No Solidere"afişli binanın önüne kadar yürüyoruz ve çok yorulduğumuz için oradan taksiye binip otelimize dönüyoruz.



Beyrut gezimizin bir tam gününü Beyrut dışına geri kalan süreyi ise Hamra, Downtown ve Korniş'e ayırdık. Siz bunların dışında isterseniz Achrafieh Bölgesi (Lüks binaların bulunduğu bir başka bölge) ile Gammayzeh Bölgesi'ni (Gece hayatı ile meşhur bölge) gezebilirsiniz. Beyrut dışı gezimizi okumanızı tavsiye ederiz, Beyrut dışına çıkmaz iseniz gezinizin eksik kalacağını söyleyebiliriz.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder