2 Mart 2019 Cumartesi

Verona


Verona (Veneto), 250.000'den biraz fazla nüfusu ile İtalya'nın küçük bir şehri denebilir ancak turistler tarafından akına uğrayan yani popülaritesi yüksek bir şehir. Bunun en önemli sebebi de elbette Shakespeare'in ünlü eseri Romeo ve Juliet'in şehri olmasından kaynaklanıyor. Aslında Shakespeare'in Verona'da geçen bir eseri daha var (Veronalı İki Centilmen) ancak şehir Romeo ve Juliet'in şehri olarak tanınıyor. Hikayenin gerçekliği konusunda farklı görüşler olmasına rağmen kesin olan bir gerçek var, o da Verona'nın Ortaçağ ve Rönesans döneminden kalma bir çok esere ev sahipliği yaptığıdır. Roma'da bulunan Colosseum'un benzeri ama biraz daha küçüğü olan Verona Amfitiyatrosu bile tek başına bu şehre gitmeniz için yeterlidir.
Şehre ulaşım: Türkiye'den direk uçuşun olmadığı Verona'da, küçük iki havalimanı bulunmakta ancak sadece iç uçuşlarda kullanılmakta. Şehre ulaşmanın en pratik yolu, Milano, Venedik veya Bologna gibi yakın şehirlerden tren ile 1-2 saat aralığında olmaktadır. İtalya'da tren seferleri önünüze iki seçenek sunmaktadır, Bunlardan biri hızlı tren grubu (Freccia), diğeri daha yavaş olan yerel tren hatları (Tegionale). Sadece ulaşım süreleri değil, bilet fiyatları da farklı olmaktadır. Hatta hızlı treni tercih edecekseniz, uçak bileti alır gibi önceden alınmalı çünkü seyahat tarihinin yakınlığına göre fiyatlar artmaktadır. Yerel trenlerde ise böyle bir durum yok, her zaman alabilirsiniz. İtalya'nın tamamındaki tren seyahatleri için ihtiyacınız olacak tüm bilgiler için link; www.trenitalia.com
Verona için arama yaparken ekranda farklı istasyon seçenekleri çıkacak, sizin seçeceğiniz istasyon "Verona Porta Nuova" olacak. İstasyonda indikten sonra kalabalığı takip ederek 20 dakikalık bir yürüyüşle ya da istasyon çıkışında bekleyen otobüsler ile 5 dakikada şehirde olabilirsiniz. Bileti otobüste şoförden alabilirsiniz.
Şehir içi ulaşım: Şehirde metro ve tramvay bulunmamakta ama zaten ihtiyaç da bulunmamaktadır. Turistik noktalar birbirine çok yakın mesafede olduğu için şehri yürüyerek gezebilirsiniz. Şehirde bisiklet kullanımı çok yaygın, isterseniz siz de kirayabilirsiniz. Kiralamak için ziyaret edeceğiniz link, www.bikeverona.it     
Turistik gezi noktaları genelde araç trafiğine kapalı ancak şehirde bir kaç gün kalacak ve otobüs kullanacaksanız tekli (1,30 €), onlu, günlük veya Verona Card kullanabilirsiniz. Bir kaç gün kalmayı düşünüyorsanız, Verona Card'ı öneririz çünkü şehirde para ile girilebilen her yerde bu kart geçerli. Şehirde ulaşımı ATV firması sağlıyor, detaylı bilgiler için www.atv.verona.it linkini ve hem bilet fiyatlarına hem de şehirle ilgili detaylı bilgilere ulaşmak için www.turismoverona.eu linkini inceleyebilirsiniz.
Gezilecek Yerler:
Verona Arenası: İnşası M.S. 30 yılında tamamlanan mimari harikası Arena,  kentin en önemli simgelerinden birisidir. Colosseum'un bir benzeri ama biraz küçüğü olan yapı 30.000 insan kapasiteli olarak yapılmış. Bu hali ile Colosseum ve Capu'dan sonra en büyük üçüncü Amfitiyatro olarak haklı bir ünvana ulaşmış. İçerisi ise Colesseum gibi harabe olmayıp günümüzde de konser ve tiyatrolara ev sahipliği yapmaktadır.





Piazza Bra: Verona Arenası, çeşitli kültürel sergiler ve kongrelerin yapıldığı Gran Guardia Sarayı, belediye binası Palazza Barbieri, meydana bakan yanyana konumlanmış binalardan oluşan Malfatti Palace, Ortaçağ surlarının bir parçası olan Kapı I portoni della Bra gibi harika yapılarla çevrili kocaman bir meydan. Rivayete göre İtalya'nın en büyük meydanı imiş. Rivayet doğrumu bilmiyoruz ama hoşça vakit geçirebileceğiniz bir meydan olduğunu söyleyebiliriz. Arena önünden başlayan ve Verona'nın iki önemli meydanından Piazza Bra ile Piazza Erbe'yi birleştiren Via Giuseppe Mazzini caddesi çok keyifli. Cadde trafiğe kapalı ve mağaza, dükkan ile kafelerden oluşuyor. Caddenin sonunda tüm turistik noktaların  ortasına ulaşıyorsunuz.


Verona madem Romeo ve Juliet'in şehri olarak ünlenmiş, şehrin simge yapısı Verona Arenası'ndan sonra bu konu ile devam edelim. Shakespeare'nin ünlü oyunundaki Romeo ve Juliet'in hikayesi burada geçiyor. Hikayenin gerçekliği konusunda emin değiliz ama Veronalılar bu olayı inanılmaz turizme ve dolayısı ile ticarete dökmüşler. Birbirine çok yakın mesafede Romeo'nun ve Juliet'in evleri bulunuyor. Önce Romeo'nun evini (Casa di Romeo) görüyoruz, önünde toplasan on turist, Juliet'in evinin önünde (Casa di Giuletta) başlayan kalabalık ise evin avlusunda izdihama dönüşmüş durumda. Balkon ve evin içide çok kalabalık. Bahçede en büyük ilgiyi Juliet'in heykeli görüyor çünkü sağ göğsünü tutmanın şans getirdiğine inanılıyor. Turistlerin bir kısmı da dileklerini veya adlarını yazdıkları post-itleri duvara yapıştırmakla meşgul. Girişteki dükkanda ise genelde kalp şeklindeki tekstil ürünlerine istediğiniz yazıyı veya adı, ücreti karşılığı yazdırıyorsunuz. Kısacası turiste para nasıl harcatılır iyi biliyorlar.



Erbe Meydanı (Piazza delle Erbe) şehrin kalbinde ve tüm gezi noktalarına bir adım mesafede bulunan en önemli meydandır. Meydanın ortasında çeşit çeşit ürünlerin satıldığı tezgahlar, ortada Madonna Çeşmesi (Fontana Madonna) ile meydanla mükemmel uyum içinde bir sütun ve üzerinde San Marco'nun aslan heykeli (Leone Marciano) bulunuyor. Heykelin arkasında bulunan bina Palazzo Maffei ise bir orada iken bakımda idi. Maffei Sarayı'nın yanındaki kulenin adı, Gardello Tower. Kule, kentin ilk çan kulesi ve orjinal çan Catelvecchio Müzesi'nde sergileniyor.


Meydanda bizim en çok beğendimiz yapı ise, üzerinde halen fresklerin olduğu Case dei Mozzanti oldu. Bu ortaçağ evleri Scaliger Prenslerine aitmiş ve üst katları buğday deposu olarak kullanılırmış. Bina bugün kafe ve restoran dükkanları olarak kullanılıyor. Mozzanti'nin sonlarında ise cadde girişinde bir kemer ve kemerde sallanan balina kemiği dikkat çekiyor. Kemerin altından geçtiğinizde artık Via delle Costa caddesindesiniz.





Caddenin hemen solundaki güzel meydan, Piazza dei Signori yani Senyorlar Meydanı. Zarif avluda Dante'nin heykeli ve avlunun etrafında Palazzo del Podesta, Palazzo della Ragione ve Palazzo di Cansignorio gibi saraylar bulunuyor. Dikkatimizi çeken burada bulunan binaların mimarisinden dolayı dükkan, cafe gibi yerlerin yapılması imkansız, bu nedenle tarihte yolculuk yapıyor hissine kapılıyorsunuz.


Caddenin sağında bulunan 84 metre yüksekliğindeki kulenin adı Lamberti Kulesi (Torre dei Lamberti). 1172 yılında Lamberti ailesi tarafından yaptırılan kulede iki adet çan bulunuyor. Asansör ile çıkarak Verona'yı yukarıdan seyredebilirsiniz. Kulenin yanında Ragione Sarayı (Palazzo Ragione) ve onun da yanında Cansignorio Sarayı (Palazzo di Cansignorio). Tüm bu tarihi yapılar Senyorlar Meydanı'nın güzelliğini oluşturuyorlar.



Cansignorio Sarayı'nın devamında, gotik tarzda yapılmış mezar kompleksi bulunuyor (Scaliger Tombs). Mezarlar 14. yy. da Scaligeri hanedanlarının temsilcileri için yapılmış. Anıtsal mezarın arkasında bulunan katolik kilisesi Santa Maria Antica, bu bölgede uzun yıllar hüküm sürmüş olan Scala ailesine ait. Biz buradan önce Romeo'nun daha sonra da Juliet'in evlerini gezdik . Gezimizin sonunda Erbe Meydanı'nın yanından Verona şehrinin ana giriş kapısı olan Porta Borsari'ye geldik. Kapı, Roma surlarının heybetli kapısı olarak imparatorluk döneminde şehrin ana girişi olarak kullanılmış ve tarih boyunca bir çok isimle anılmış. Kapı aynı zamanda Adige Nehri'nin hemen yakınında buluyor. Nehir üzerindeki köprülerden en meşhuru ise Castelvecchio Köprüsü'dür. Köprünün altı beyaz, üstü ise kırmızı kiremitten yapılmış. Köprünün kale kısmına giriş ücretli (6 €).





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder