24 Kasım 2015 Salı
Salzburg
Kelime anlamı Tuz Şehri olan Salzburg artık bugün bu özelliğinden daha çok elbette şehrin ve ülkenin büyük gurur kaynağı olan bir isim ile anılıyor...Wolfgang Amadeus Mozart. Şehrin neresini gezerseniz gezin elbette sadece adına değil bıraktığı izlere de rastlıyorsunuz. Salzburg yaklaşık 150.000 nüfusu ile Avusturya'nın 4. büyük kenti ama Mozart kaynaklı olarak total ağırlığı çok büyük, bunu da en iyi turist kalabalığı belgeliyor. Salzburg tipik bir ortaçağ şehri ve Avrupa'nın hemen her ortaçağ şehri gibi çok iyi korunmuş. 1996 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesine ise neden daha önce olmamış diye şaşırmak lazım. Salzburg ile ilgili çok geniş bilgi için önemli bir link; www.salzburg.info/en .Günübirlik Münih'ten gelip gördüğümüz şehrin tadına bayıldık, eksik kalan yerleri de görmek üzere bir kez daha ama burada konaklamak üzere gelmeyi arzuluyoruz. Şehrin güzelliklerini göstermeden önce yine ulaşım bilgilerini paylaşarak başlayalım.
Şehre ulaşım: Türkiye'den THY ile direk ya da başka havayolları ile aktarmalı ulaşabileceğiniz bir havaalanına sahip. Şehir merkezine 10-15 km. mesafede yani çok yakın. Havalimanından şehre ulaşım ise çok kolay ve hızlı. Terminal 2 önünden bineceğiniz 2 numaralı otobüs sizi Salzburg Merkez Tren İstasyonu'na getirecek. 10 dakikada bir kalkan 2 numaralı otobüsün tek kullanımlık bilet ücreti 2,30 € olup ulaşım 20 dakikada sürüyor ki buradan itibaren artık araca bizce ihtiyaç yok çünkü yürüyerek 15 dakikada şehir merkezindesiniz. Avrupa'nın diğer şehirlerinden Salzburg'a tren veya otobüsler ile de ulaşabilirsiniz ki her ikisi içinde son durak merkez tren istasyonu ve yanındaki otobüs terminalidir. Yine de yürümek istemiyorum diyenler için, 1,2,3,5 ve 6 numaralı otobüsler sizi Old Salzburg'a götürmek üzere tren istasyonu önünde bekliyor olacak. Salzburg'a Avrupa'nın diğer şehirlerinden gelmek isteyenler şu iki linki inceleyebilir. www.oebb.at/en/ ve diğer link; www.westbahn.at/en/
Şehir içi ulaşım: Salzburg'da metro yok, ulaşım otobüs ve troleybüs ile olmakta ancak siz de günübirlik geldiyseniz veya oteliniz merkeze yakın ise araca ihtiyacınız olmayacak üstelik tarihi dokuyu ve kokuyu hissetmek için ayaklarınıza biraz yüklenmenizi öneririz. Bilet, ücret olarak 5'li bileti tercih ederseniz tek biniş 1,70 € , 24 saatlik bileti otobüsden alırsanız 5,5 € ama Tobacconists'lerde 3,40 €.
Size yürüyün diye öneride bulunuyoruz ama Salzburg Card almayın demiyoruz, hele müzelere düşkünseniz mutlaka alın, karlı çıkarsınız. Gelelim kartın faydalarına; Tüm şehirdeki müzelere ve turistik mekanlara ücretsiz girebilirsiniz. Mozart'ın doğduğu ve yaşadığı iki eve girmek için 22 €, Salzburg Kalesi için 15,20 € ve Salzburg Müzesi için 8,5 € ödemeniz gerekecek ki başka canınızın istediği müzeleri de bunlara ilave edin, hepsi bu kart ile ücretsiz. Üstelik yürümeyi sevmeyenler, ulaşım bu kart ile yine ücretsiz ve çeşitli indirimler. Kart ücretini ve nereden alacağız dediğinizi duyuyoruz, 24 saatlik olan 24 € ve 48 saatlik olan 32 €. Alacağınız yerler ise elbette Turist İnfo'lar, mesela Mozart Meydanı'nda 5 numaralı veya Tren garının hemen yanındaki Südtirolerplatz' meydanındaki 1 numaralı binada. Otel konaklaması yapacaksanız bazı oteller de aynı fiyattan hizmet olsun diye müşterilerine satmaktadır.
Nerelerde kullanabileceğinizi görmek için linki tıklayınız; www.salzburg.info/en/hotels-offers/salzburg-card/free-admission
Gezilecek Yerler: Salzach Nehri şehrin ortasından akarak şehri ikiye bölmektedir. Tren garının da bulunduğu bölgeye ilk ulaştığınızı düşünerek, yenişehirin ağırlıkta bulunduğu bölge ile başlayalım. Buraya gardan nehir istikametine kısa bir yürüyüşle ulaştığınızda görmeniz gereken ilk önemli yer Mirabell Sarayı (Mirabell Palace) ve Mirabell Bahçesi (Mirabellgarten) olacaktır. Mirabell, İtalyanca güzel ve beğenilen anlamındaki iki kelimenin birleşmesinden oluşuyor ve kısaca harika diyebiliriz. Saray, 1606 yılında dönemin prens piskoposu tarafından sevgilisi için, önce barok tarzda, bir yangın sonrası ise neoklasik tarzda yeniden inşa ediliyor. Prens bu sarayda evlenmiş ve 15 çocuk sahibi olmuş, eşi ölünce sarayı satmış. Bir zamanlar Mozart'ın da konser verdiği saray bugün belediye başkanına ev sahipliği yapıyor ve belediye ofisleri olarak kullanılıyor. Aynı zamanda sarayın mermer salonunda konserler ve ödül törenleri de düzenleniyor. Bahçede ise kocaman bir havuz, havuzun dört tarafında ise, ateş, su, toprak ve havayı temsil eden 4 heykel bulunuyor.
Bahçenin yan tarafında Salzburg Mozarteum Üniversitesi bulunuyor, devam ettiğinizde önünüze çıkacak dar ve uzun meydanın adı Makartplatz. Burada ilk dikkatinizi çekecek olan bina muhtemel Dreifaltigkeitskirche (katolik kilisesi) olacaktır. İtalya'dan döndükten sonra Fischer von Erlach'ın Salzburg'da yaptığı ilk eser olması ve güzel görünümü ile elbette görmelisiniz ancak bu meydanda bulunan ve pek gösterişli olmayan bir bina turistler tarafından daha rağbet görmektedir. Bu bina Mozart Wohnhaus. 1773-1787 yılları arasında Mozart ailesi burada yaşamış.
Meydandan Salzach Nehri'ne ulaştığınızda sizi Makartsteg Köprüsü, ( Love Locks Bridge) karşılayacak. Adından da anlaşılacağı gibi binlerce aşk kilitinin asılı olduğu bir köprü, doğrusu benzerini çok gördük ama köprü üzerindeki manzara her zaman görülecek türden değil.
Köprüden karşıya geçtiğinizde artık Eski Şehir (Altstadt) bölgesindesiniz. İşte asıl keyifli dakikalar başlıyor. Şehrin en popüler caddesi Getreidegasse'dir ki, çoğunluğu bu caddeye ait olarak, Mozartsplatz ile St. Blasius Kilisesi arasında uzanır. Cadde boyunca mağazalar, restoranlar, hanlar, sanat galerileri ve hele de birbirinden farklı tasarlanmış mağaza tabelaları ile şehrin en hareketli noktası.
Aslında topu topu 600 metre civarında uzunluğa sahiptir ancak dünyaları sığdırmışlar. Mesela Mozart'ın 27 Ocak 1756 yılında doğduğu ve 17 yaşına kadar yaşadığı ev (Mozart Geburtshaus) burada. Evde kullandığı eşyaları görebilirsiniz, müze ev için link; www.mozarteum.at/en/museums/mozarts-birthplace/ . Belediye Binası'da (Rathaus) burada. Bu caddeyi zamanınız ölçüsünde pek çok kez arşınlayacaksınız ama ara sokaklara da sapmanızı öneririz.
Salzburg Katedrali (Dom zu Salzburg)şehrin simge yapılarının başında gelmekte ve Getreidegasse caddesinin çok yakınındadır. Soğanlı bakır kubbesi ve ikiz kuleleri ile barok sanatının başyapıtlarındandır. Mozart, doğduğu eve çok yakın olan bu katedralde vaftiz edilmiş. Katedral tarihte bir çok kez yangın felaketi yaşamış, 3 kez yeniden inşa edilmiş. 2. dünya savaşında merkezi kubbesine bomba düşmüş ve 1959 yılında yenilenerek bugünkü halini almış. Ön cephesinde 4 büyük heykel bulunmakta. Heykellerden ikisi Petrus ve Paul, diğer ikisi ise şehrin koruyucu azizi Virgil ile Salzburg'un koruyucu azizi Rupert'i temsil etmektedir. Katedral ücretsiz gezilebilmektedir, link; www.salzburger-dom.at/en/home/
Salzburg Katedrali'nin üç tarafı üç ayrı meydan ile çevrilidir. Bunlar Kapitelplatz, Residenzplatz ve Domplatz. Kapitelplatz Meydanı'nda ilgimizi çekenlerden biri, 9 metre uzunluğunda ve kaidesi 3500 kilo ağırlığındaki Sphaera Heykeli oluyor. Heykel, kocaman sarı bir küre ve üzerinde duran bir insandan oluşuyor. Diğer güzel yapı ise Neptün temalı çeşmedir (Kapitelschwemme) ancak üzerindeki korumadan dolayı net göremedik.Residenzplatz Meydanı'nın ortasında bulunan, İtalyan heykeltraş Tommaso di Garone'nin meşhur eseri olan mermer çeşmeyi (Residenzbrunnen) yakından görmeyi çok isterdik ancak burası da koruma altında idi, hemde noel pazarı hazırlıklarından dolayı yakınına kadar gidemedik. Domplatz Meydanı'ndaki Meryem Ana Heykeli (Marien Statue) ise zaten cam koruma içinde olduğu için net göremedik. Kısacası meydanlardaki görmek istediğimiz güzelliklerden biraz elimiz boş dönüyoruz.
Kapitelplatz Meydanı'ndan Festungsberg Tepesi'ne doğru baktığınızda tüm heybeti ile duran Hohensalzburg Kalesi sizi kendinize çekecektir. Başpiskopos Gebhard'ın emri ile yapılan kale, 250 metre uzunluk ve 150 metre genişlik ile gerçekten çok güzel görünüyor ki zaten Avrupa'nın en büyük ortaçağ kalelerinden biridir. Kalede, kukla müzesi, sanat galerisi ki içerisinde Rembrandt, Rubens gibi sanatçıların da eserleri bulunuyor. Ayrıca askeri malzemelerin sergilendiği odalara, işkence aletlerinin sergilerine de ev sahipliği yapmaktadır. Kaleye ulaşmanın kolay yolu, Kapitelplatz'a çok yakın olan füniküler sistem. Kale ve ücretler için; www.salzburg-burgen.at/en/hohensalzburg-castle/
Residenzplatz Meydanı'nın alt kısmında Mozart Meydanı (Mozartplatz) bulunmaktadır. Meydanda bronzdan yapılmış güzel bir Mozart Heykeli yer alıyor. Hem Residenzplatz hem de Mozartplatza komşu olan Salzburg Müzesi'ni de görmenizi öneririz. Salzburg'un resmi kent müzesi olan müzede Salzburg'a dair bir çok eseri görebilirsiniz. Salzburg Müzesi, Avusturya Müze Ödülü sahibi önemli bir müzedir. Müze için link; www.salzburgmuseum.at/index.php?id=1330
Mozart Meydanı'ndan Salzach Nehri'ne doğru yürürken de yine mimarisi ile dikkat çeken güzel yapılar göreceksiniz. Adalet Sarayı (Salzburg Regional Court) ve yakınındaki bir tarihi hastane (Brothers of Charity Hospital) bizim dikkatimizi çeken binalardan oldu.
Günübirlik gelinen Salzburg'da her yeri görmenin mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle biz de bir çok eksik ile Münih'e dönüyoruz. Hangar 7, St. Peter's Abbey ve şehrin biraz dışında bulunan Hellbrunn Sarayı başta olmak üzere göremediğimiz diğer güzelliklerini de bir başka gezimizde görmeyi umut ediyoruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder