29 Nisan 2014 Salı

Hallstatt



Bloğumuzda hep şehir tanıtımları yapmamıza rağmen bu kez sizlere bir köy tanıtacağız. Nüfusu aslında topu topu 1000 kişiden oluşuyor ama sahip olduğu doğal güzellik karşısında bu ayrıcalığı hakediyor. Özellikle Uzakdoğu'da o kadar biliniyor ve seviliyor ki, köyü gezerken zannederseniz burası Avusturya'nın değil Çin'in bir köyü, yani köy Çinli istilası altında. Hallstatt'ı o kadar çok sevmişler ki, köyü birebir  Guangdong Eyaleti'nin Huizhou şehri yakınlarında bir yere klonlamışlar.
  

Hallstatter See Gölü kenarında konumlanmış Hallstatt, yaklaşık olarak, Viyana'ya 300, Münih'e 200, Graz'a 180 ve Salzburg'a ise 80 km. uzaklıkta bulunuyor. Elbette buraya ulaşmanın en kolay yolu Salzburg'tan ama oradan bile ulaşım, şayet araba kiralamadınız ise, biraz zahmetli. Salzburg'dan başlayarak üç otobüs ile aktarmalı olarak yaklaşık 3 saatlik bir süreyi göze almanız gerekiyor.
Köyü bir ucundan diğerine adım adım ama çok yavaş adımlar ile gezmenizi öneririz. Biz bir ucundan diğerine yürürken fotoğraf makinemize elimizi sürmedik, güzelliği yaşadık ve dönüşte nerelerde fotoğraflarımızı çekeceğimizi tespit ettik. Köyde ilerlerken ilk dikkatimizi çeken harika mimarili köy evleri ile önlerindeki hediyelik eşya dükkanları oluyor.





Köyün yaklaşık ortalarına geldiğinizde küçük bir meydana ulaşıyorsunuz ki burası köyün merkezi olan Marktplatz. Aralık ayında Noel Pazarı da burada kuruluyor. Bir süre molayı burada verip dinlenmenizi ve etrafı 360 derece seyretmenizi öneririz.



Köyün simge yapısı şüphesiz tahmin edeceğiniz gibi, sivri kulesi ile kartpostallarda yer alan kilise. Evangelische Pfarrkirche Hallstatt (veya Christuskirche) isimli kilisenin yapım yılı 1785.


Köyde ilginç bir Kemik Evi (Bbeinhaus) bulunuyor, biz önüne kadar gittik ama içerisine girmek istemedik. Benzeri ve daha büyüğünü Kamboçya'da görmüştük, farkı ise oradakiler katledilen insanlara ait iken buradakiler normal olarak ölen insanlara ait. Köyde yer sıkıntısı nedeniyle mezarda gömülen insanlara ait kafatası ve diğer kemikler, 10-15 yıl sonra çıkarılıp bu eve konurken, boşalan yere ise yeni ölü gömülüyormuş. En son 1995 yılında kemikler eve konmuş, o tarihten sonra cesetler yakılmaya başlanmış. (giriş 1,5 €)


Köye ilk geldiğimiz nokta olan göl kenarında ilk fotoğraflarımızı çekmiştik, aynı noktaya döndüğümüzde ise artık hava kararmaya başlamıştı ve akşamının da güzelliğini fotoğraflayarak biz günü bitirip Salzburg'a dönüşe geçtik. Güne sığdıramadığımız iki aktiviteden biri gölde tekne turu, diğeri ise dağ teleferiği (Salzbergbahn Hallstatt) ile Skywalk Hallstatt'a çıkamamak oldu. Köyü bir de yukarıdan seyretmek muhtemel çok keyifli olmalı, bunun için köye mümkün olacak en erken saatlerde gelinmeli.




 Hallstatt ile Salzburg arasında seyahat ederken çok dikkatli olmanızı öneririz, aniden önünüze çıkacak güzellikleri kaçırmayın.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder