1 Mart 2019 Cuma

Zürih

Yüksek dağların ve Zürich Gölü'nün arasında konumlanmış çok güzel bir İsviçre şehrini gezeceğiz. Şehir, İsviçre'nin 500 bine yaklaşan nüfusu ile en büyük şehri ve Zürich Kantonu'nun başkenti. Ülkesinin en büyük şehri olmasına rağmen başkent olmaması yönüyle biraz İstanbul'u andırıyor. Belki ülkenin başkenti değil ama haklı olarak bir çok özelliğin başkentiünvanını üzerinde taşıyor, mesela ekonomik ve kültürel başkent olma gibi. Avrupa'nın en iyilerinden olan Zürich Üniversitesi ve FİFA merkezine ev sahipliği yapması ayrıcalığına sahiptir. Şehirde geze geze zor bitireceğiniz çok sayıda müze, tarihi ve dini yapı ve harika sokaklar ise size bu kadar güzelliği bu kadar küçük alana nasıl sığdırmışlar dedirtecek. Kulağınıza gelmiştir, güzelliklerinin yanı sıra şehir pahalılığı ile de çok meşhur, ucuz olan ise sadece su. Evet su çok ucuz, hatta bedava ve hatta nerede ise her sokak başında verilen bir hizmet. Tahmin ettiğiniz gibi, hemen her yerde göreceğiniz çeşmelerden gönül rahatlığı ile su içebilirsiniz.

Şehre ulaşım: Türkiye'den Zürih'e THY, Pegasus ve Swissair ile yaklaşık 3 saatlik sürede direk ulaşabilirsiniz. Kloten Havalimanı şehre yaklaşık 10 km. uzaklıktadır. Şehir merkezine, havalimanının hemen altından, S2 hattı tren ile 10 dakikada (2 durak) ulaşabilirsiniz (6.20 CHF). Tren seferleri 05.00-00.30 arası kesintisiz devam etmektedir. Trenler hakkında tüm bilgiler için https://www.zvv.ch/zvv/de/home.html linki inceleyebilirsiniz. Şehre ulaşımın diğer alternatifleri ise otobüs, tramvay ve taksidir ancak taksi ücretleri pahalı olduğu için iyi bir alternatif değildir. Kullanacağınız tren sizi Zürich Central Train Station'a (Houptbahnhof) getirecektir ki burası zaten şehirde çok merkezi bir noktadadır. Zürih'e Avrupa'nın diğer şehirlerinden de tren veya otobüs ile ulaşabilirsiniz ki trenlerin yine geldiği son durak Houptbahnhof, otobüslerinki ise Houphtbahnhof'un hemen yakınındaki otobüs terminalidir (Zurich Central Station=Sihlquai Car Park).
Şehir içi ulaşım: Şehir içi ulaşım S-Bahn olarak bilinen banliyö trenleri, tramvay, otobüs, taksi ve Avrupa'nın diğer ülkelerine oranla daha az kullanılan bisikletler ile olmaktadır. Bizim önerimiz, oteliniz şehir merkezinde ise veya Houphtbahnhof'a ulaştınız ise, şehri yürüyerek gezmenizdir. Turistik noktaların çok büyük çoğunluğu birbirlerine yürüme mesafesinde bulunmaktadır. Biletler istasyon ve duraklarda bulunan makinalardan alınmakta. Zurich Card özellikle müzelere meraklı iseniz işinize çok yarayacaktır. Bir çok müzeye ücretsiz girişte kullanacağınız kart, müze giriş ücretleri pahalı olduğu için, bir kaç müzeye girdiğinizde kendini amorti edecektir. Ayrıca kart, tüm toplu taşıma araçlarında ücretsiz kullanım yanında belirli restoranlarda da % 50'ye varanindirim sağlamaktadır. Kart ücreti 1 gün için 24 € olup gerekli bilgilere www.zuerich.com linkinden ulaşabilirsiniz. Bir başka önemli bilgi, bazı oteller müşterilerine ücretsiz olarak Mobility Card vermekte ve bu kart ile toplu ulaşım araçları ücretsiz olarak kullanılabilmektedir.

Gezilecek yerler: Şehir dışından veya havalimanından şehre geldiyseniz bulunduğunuz nokta muhtemel Houptbahnhof  ya da yanındaki otobüs terminalinde olmalısınız. Gar içerisinde devasa büyüklük sizi şaşırtacak, çıktığınızda ise binanın mimarisi ilginizi çekecektir. Houptbahnhof'u arkanıza aldığınızda önünüzde gördüğünüz geniş cadde Zürih'in en lüks ve popüler caddesi olan Bahnhofstrasse yani İstasyon Caddesi'dir. Gar önünden başlayan cadde yaklaşık 1.5 km. olup Zürih Gölü'ne kadar uzanmaktadır. Cadde boyunca lüksün üst sınırlarının zorlandığı mağazalar ve otellerin arasında yürümek çok keyiflidir. 


Caddeyi boydan boya belki zaten bir çok kez yürüyeceksiniz ama ara sokaklara da mutlaka girip çıkmalısınız. Göle doğru yürürken sol kolda yer alan Gözlemevi (Urania Sternwarte) muhakkak ilginizi çekecektir. İçerisinde yer alan dev teleskop ile gökyüzünü seyretme imkanı bulabildiğiniz gibi barında oturarak yorgunluğunuzu da giderebilirsiniz.



Zürih'in simge yapılarının başında Grossmünster (Great Minster) gelmektedir. Kelime anlamı Büyük Manastır'dır. Bina Roma-Cermen İmparatoru Şarlman'ın isteği ile 9. yy.da inşa edilmiş. Romanesk tarzdaki protestan kilisesinin 187 basamaklı merdivenini çıkmayı göze alırsanız, güzel Zürih manzarasını izleyebilirsiniz. 10.00-18.00 saatleri arasında açık olan Grossmünster hakkında detaylı bilgi için www.grossmuenster.ch linkini tıklayabilirsiniz. Grossmünster yanında, Limmat Nehri kenarında bulunan Wasserkirche (Reform Kilisesi) ile kilise önünde Reformcu Ulrich Zwingli heykeli de görülmeye değerdir. Nehir kenarından göle ters istikamette yürüdüğünüzde, Nehir kenarında Zürih'in Belediye Sarayı (Rathaus) bulunmaktadır.




Grossmünster'in tam karşısında bulunan, arada Limmat Nehri ve üzerindeki Münsterbrücke Köprüsü ile ayrılmış olan, bir başka simge yapı Fraumünster Kilisesi (Church of Our Lady). Kilisenin inşa emrini Kral Louis vermiş ve inşa yılı onun da 9. yy. da gerçekleşmiş. Manastır yüzyıllar boyunca Avrupa aristokrisisinin üyeleri tarafından kullanıldığı için adını da oradan almış. Romanesk tarzdaki yapı vitrayları ile dikkat çekmektedir. Bilgi için link;  www.fraumuenster.ch


Fraumünster yakınında, kulesi ve kule üzerindeki Avrupa'nın en büyük saati ( 9 metre çap) ile dikkat çeken kilise St. Peterskirche. Zürih'in en eski kilisesi olarak biliniyor, inşa tarihi 8. yy. a dayanıyor. Girişi ücretsiz olup içerisinde zaman zaman konser ve sergi gibi aktivitelere de ev sahipliği yapıyor.


Bahnhofstrasse Caddesi'nin sonu sizi Zürih Gölü'ne (Zurichsee) ulaştıracaktır. Burası hem turistler hem de Zürihliler için önemli cazibe merkezlerinden biri. Yereller yazın yüzmek ve tekne gezintisi yapmak için yoğun ilgi gösteriyorlar. Yazın ayrıca Seeüberquerung dedikleri etkinlik kapsamında bölge şenlik alanına dönüşüyor. Göl kenarında yürüyüş yaparak muhteşem manzarayı seyredebilir ve göl kenarında göreceğiniz büyük tekneler ile tekne turu yapabilirsiniz. Sırtınızı Bahnhofstrasse'ye alıp gölün solundan yürüdüğünüzde sol tarafta göreceğiniz güzel bina ise Opera Binası (Opernhaus Zurich). 1834 yılında faaliyete başlamış, geçirdiği yangın sonrası 1890'da yenilenmiş. 1964 yılına kadar Stadttheater adıyla anılan yapı hakkında bilgi için link; www.opernhaus.ch



Gölü bu kez arkanıza alıp köprünün üzerine gelin, köprünün adı Quaibrücke. Burası Zürih Gölü ile Limmat Nehri'nin birleştiği yer. Köprü üzerinden derinlemesine nehir kenarına yerleşmiş şehir  manzarasını keyifle izleyeceğinizden şüphemiz yok. Nehrin sağından yürümeye başladığınızda kısa sürede Grossmünster'e ulaşacaksınız. Kentin merkezini ikiye bölen nehirde tekne turu yapmak isterseniz, yürümeye devam edin, tekneleri göreceksiniz. Nehrin bu kenarında yürürken karşı kıyının bolca fotoğrafını çekmeyi unutmayın, görüntüler harika.


Şehrin biraz dışında bulunan FİFA Merkezi futbolseverlerin ilgisini çekebilir. Biz gittik, fotoğraflarımızı çektik. Sizin ilginizi çekermi bilmiyoruz. İlgilenenler...FİFA World Football Museum yine elbette Zürih'te. Link; www.fifamuseum.com


Zürih için kültür başkenti dedik ya, bu küçük şehirde bu kadar çok müzeye şaşıracaksınız. Biz birini söyleyelim ancak sizin ilginize göre internette araştırma yaparak gelmenizde fayda var. Belki en ilgi çekici olan dış görüntüsü ile de şatoyu andıran Swiss National Museum. Yeri çok kolay, Hauptbahnhof'un hemen arkasında. İsviçre'nin kültürel tarihini anlatan en büyük kolleksiyonuna sahip. Giriş 10 CHF. Link; www.nationalmuseum.ch/de

Görmediğimiz, aklımızda kalan yerler ise Zurich Zoologischer Garten ile Botanischer Garten oldu, onları da güzel bir ilkbahar ya da yaz günü görmeyi umut ediyoruz.
Hani yine yukarıda bedava su içebileceğiniz çeşmelerden bahsetmiştik ya, sanat eseri bu çeşmelerden fotoğraflar ile Zürih'e veda edelim.





























   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder